yıldız ramazanoğlu – dertli sözlük
öyküleri ve aktivist kimliğiyle tanınan milat gazetesi yazarı. zaman yorum sayfasında da iki haftada bir yazıları yayınlanıyor.
dün suriye konusunda bir yazısı yayınlandı;

http://www.karar.com/yazarlar/yildiz-ramazanoglu/halep-ve-sam-yeserecek-yeniden-2772

bu kasıtlı mı yapılıyor bilmiyorum ama bizim entel takımda bir emeviye camii romantizmi almış başını gidiyor. yok efendim halep kalesi, yok emeviye cami, yok şam'ın bahçeleri. bir de üstüne islam medeniyeti güzellemeleri falan. şunu akıl etmek çok zor değil; keşke halep'in tüm camileri yerin dibine girse de bir masum daha ölmese. ama sen hala gezip göreceğin yerlerin derdindeysen o başka. insanlar ölürken sanattan, şiirden, şarkıdan bahsetmek hangi akla hizmet anlamak güç gerçekten. edebiyatın böyle pis bir yüzü de varmış demek ki.

bir de bu kesimde bir iran sempatisi görünüyor. buna da çok dikkat etmek lazım. taha kılınç iran'ın şimdiki durumunu şia'nın tarihteki üçüncü yükselme devri olarak görüyor;

http://www.yenisafak.com/yazarlar/tahakilinc/sen-olasin-halep-sehri-2034473

hali hazırda iran hem ekonomisiyle hem askeri gücüyle bölgede bizden çok daha güçlü. ismet özel'in iran devrimin'den sonra meşhur bir "tahran müslümanların moskova'sı olmak istiyor." sözü var. bu hala geçerli. iran bu kadar güçlü olduğu bir dönemde şia propogandasını da bölgeye yaymaya çalışıyor. ben türkiye'deki bir kısım vakıfların, hocaların, yazar çizer takımının iran hükümeti tarafından doğrudan desteklendiğini düşünüyorum. bu tarihte hep böyle oldu, iran ne yaptıysa gizli yapmaya çalıştı. şimdiki durum da farklı değil. neticede, bizim bu topraklarda irancılığa asla müsaade etmemiz gerekiyor.