müslümanca düşünmek – dertli sözlük
allah'a iman eden insanların düşüncelerinin de kendileri gibi iman etmesi gerektiğini anlatan bir söz. kur'an'dan bir hüküm içeren ayet okunuyor. iman iddiasında bulunan müslüman kardeşimiz ama ile başlayan itiraz cümlesi kuruyor. aslında bu söz kişinin, düşünce yapısında imana eremediğini gösterir. düşüncelerimizin de müslüman olması gerekir. müslümanca düşünmemiz gerekir.
örneğin;
iki farklı düşünceye sahip insan konuşur, kısa bir tartışmadan sonra karşısındakinin düşünce yapısını anlamak için biri diğerine sorar;
-"tam olarak ne düşünüyorsunuz veya kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?"
-"i̇slamcıyım" yada "muhafazakarım"
hayata, akılcı bir düşünce sistemi ile bakmak bu gibi sorunları doğurmaktadır. akılcı düşünce sisteminin hayatımıza işlediğinin en ibretlik örneklerindendir.
muhafazakar kelimesi avrupa kökenli, pozitivist düşünceye karşılık değerlerini savunan, kültürel ögeler üzerinde duran avrupalı bireylerdir. oysa müslüman muhafazakar olarak tanımlanamaz. müslüman dinine uymayan kültürü reddeder. sorulduğunda "elhamdülillah müslümanım" demek çok mu zor. müslümanım demekten korkar olduk. bizler kendimizi i̇slamcı yada muhafazakar olarak tanımılıyoruz.
i̇slamcı kelimesi avrupalıların müslümanlara yakıştırdıkları ve bizim de benimsediğimiz hatalardandır. müslüman islam olmuş demektir. yani islamla şereflenmiş kulu ifade eder. islam'ın ilk yıllarında beri kullanılagelmiştir. peki islamcı kelimesinin manası ne demektir? hiç düşündük mü? almanca islamist kelimesinden gelmektedir. islam birliğini savunan insanlara avrupalıların yakıştırdığı bir ifadedir. daha sonrada müslümanların bu kelimeyi kabullenmesiyle dilimize oturmuştur. i̇slamcılık kelimesi, i̇slam birliği düşüncesinin avrupa tarafından müslümanlara sanki dinimizin özünde yokmuş da sonradan ortaya atılmış bir düşünce akımı gibi yayıldığını ifade etmek için kullanmıştır. halbuki müslümanların birlik olmaları zaten dinimizin gereğidir. bu bir düşünce yapısı değil, dinimizin emridir. avrupa bunu farklı bir düşünce yapısı içinde işlemek ve işletmek gayesini bir de bir kelime türeterek pekiştirmiştir.
düşünce hatalarımızdan sayılacak pek çok şey mevcut. bir diğer örnek; bankadan faizi alıyor müslüman kardeşimiz,
uyarıldığında bu zamanda böyle diyor."halbuki hata ettik, allah affetsin" dese sorun yok. hatasını dahi kabullenmiyor. mantığına göre konuşuyor. onun mantığına göre bu zamanda böyle olurmuş, doğru olan, hakikat olan buymuş. yada "şu hastalığı yendim." diyor. "şifayı allah verdi" dese sorun çözülecek. bu düşünce hataları bizim zihnimize işlemiştir. akılcı, pozitivist düşünce sistemlerinin hayatımıza işlediğinin örnekleridir. bu sözler, bu söylenen düşünce sistemlerinin zihinlerimizde meydana getirdiği bozulmalara örnektir. günlük hayattaki bu düşünce sistemlerinin uygulamalarıdır.
önce "kendimizce" düşünüyoruz, sonra "müslümanca" ya uyarlıyoruz, bu böyle çoğu zaman maalesef.
kişinin gerçekleştireceği her fiili "acaba benim bu hareketimden rabb'im razı olur mu?" diye düşünerek yaşamasıdır.günümüzde rabb'imin razı olmayacağı durumlar bize o kadar çok empoze edildi ve bizim hayatımızla kaynaştı ki artık ayırt edemiyoruz günahı sevabı.böyle olunca da bu devirde 'müslümanca düşünmek' fiili çoğu müslüman için güçleşiyor ve unutulup gidiyor.rabb'im zihnimizdekilerin ve fiiliyatta olanların hepsinin i̇slamiyete uygun olabilmesini nasip eylesin..
muktezay-ı hale mutabakat etmektir. her meselede o meseleye elyak, en münasib şeyi kuvveti nisbetinde taleb etmektir.
müslümanca düşünmek deyince aklıma hep, buluşma vakitlerini namaz vakitlerine göre ayarlamak gelir. bence müslümanca düşünmenin en baba örneklerinden.
bir hata yada günah işleyeni görüp duyunca elestirmek degil merhamet etmektir...ateşte yanana gülüp geçilmez veya yanarsan yan kimbilir ne halt isledin denmez...her kul merhamete muhtactir....kibir edip üste cikmak yerine her kulu kendi için yaradanı hosnut etmek adina peygamberimiz gibi "onlar bilmiyor, bilselerdi yapmazlardı" ya rabbi zihniyetiyle yasamaktir...merhamet muhimdir...herkeste yoktur....o yuzden yuce bir sifattir...esmaul husnanin bile zirvesinde "rahman" sonunda "sabır" vardır....bu demektirki sabretmek degil herseye ragmen merhamet etmek zordur....

zira ebubekir efendimiz rahmet sifatiyla oyle hem hal olmustur ki hak tealaya "ya rabbi cehennemde benim cesedimi oyle genisletki benden baska hicbir kulun oraya giremesin!" muhtesem bir kemalat....yüksek bir suur...

bu nedenle diyorum ki merhameti yasamak muslumanca dusunusun zirvesidir....