kan kardeşliği

çocukuluğumuzun kendine has ritüellerinden biridir kan kardeşliği.birbirine çok sadık iki arkadaş elini kolunu falan kanatır kanlarını birbirlerine sürterler.burada acı duyulmaz hastalık düşünülmez.bu ulvi birlikteliği ifa etmek adına çekilen acılar da tatlıdır.büyük bir ciddiyet ve samimiyet içide kendine has bir duruşla bu kardeşlik töreni yerine getiriilr.ve artık kan kardeşidirler.ebedi yemin gerçekleşmiştir...

kanka kelimesine de bu söz öbeğinden gidildiği düşünülmektedir.

özellikle yere düşülüp dizler kanadıktan sonra akla gelen arkadaşlık biçimi.

şimdilerde kanki olarak değişen, küçülen ve komikleşen olgu.

sivri sinekle aramdaki bağ.(*)

aslında tehlikeli bir işlem. bir tıpçı olarak olaya bu açıdan bakmak görevlerimden biri olsa gerek. ya kan yoluyla bulaşan bir hastalığa sahip iseler ve bundan haberleri yoksa.
bu hastalığa sahip olan çocuktan ötekine geçer ondan da bir başkasına veya kanama geçirdiği bir zamanda ona müdahale edecek olan her hangi birine geçer ve yayılır. ta ki bundan haberleri olana kadar bu rahatsızlığı öğrenene kadar.
o sebepten siz siz olun emin olmadan yapmayın. he tabi gelin bir de bunu çocukların aklına anlatın. anlatabilir misiniz? ben hiç sanmıyorum. :)

aslında değer vermediğim bir arkadaş grubumla parmağımızı kanatıp kanları tokuşturmam.hepsi faso fiso inanmayın..

(bkz:balkan kardeşliği)