ermeni tehciri – dertli sözlük
1915 yılında başlayıp bir seneden fazla süren, anadolu topraklarındaki tahmini 1.5 milyon ermeninin bugünkü suriye-ırak'a sürülmesi. ermenilerin kayıpları konusunda en düşük tahminler türk tarihçiler tarafından elli altı bin küsür ile başlıyor, en yüksek tahminler ise ermeni tarihçiler tarafından iki milyonu buluyor. daha tarafsız tahminler ise altı-yedi yüzbinler civarında. "ecdadımız soykırım yapmaz" diye bir önyargı ile, mantık ve gönül rahatlığı içinde köşemize çekilmek ve kısa yoldan bir görüşe sahip olmak da var. öte yandan, ne kadar insan, ne şartlarda canlarını yitirmişler, bunda kimin ne derecede hatası var? müslüman kalbi ile düşündüğümde benim, bu olayların fikren neresinde durmam gerekiyor diye düşünmek de var. nazi soykırımından kaçan bir yahudinin, anladığım kadarı ile de gerçek bir tarihçinin yazmış olduğu '1915 osmanlı ermenilerine ne oldu? - guenter lewy' kitabı tavsiye olunur.
hakkında üstün körü bilgilere sahip olduğum trajedi. bu üstün körü tarafsız bilgiler dahi ermenilerin hem topraklarından sürüldüğünü hem de bu sürgün gerçekleşirken bir çoğunun öldürüldüğünü doğruluyor. genelde ülkemizde 'onlarda bizim köylerimizi yaktı' argümanları kullansada sanırım bu büyük bir trajediyi haklı kılmıyor. i̇lerde okumalar artarsa bununla ilgili daha detaylı düşünceler yazılabilir ve fikirlerim değişebilir.
tarihi boyunca türklerden sadece hoşgörü, özgürlük ve adalet görmüş olan ermenilerin birinci dünya savaşı sırasında rusya’nın ve batı devletlerinin yanında yer alarak türk milletine akla hayale gelmeyecek saldırılarda ve tecavüzlerde bulunması üzerine haklı olarak uygulanan göç ettirme olayıdırgöçler sırasında yaşanan olaylar, zaten savaş sırasında başlayan çatışmaların devamından ibarettir.ermeniler ihanet ettiler ve karşılığını gördüler. millet-i sadıka'dan millet-i haine'ye dönüştüler.   hiçbir neden yokken karakin pastırmacıyan, andranik ozanyan, kevork çavuş gibilerin de aralarında olduğu ermenilerin birdenbire türk halkını katletmeye başlamalarını soykırım palavraları yazan yabancı ya da hain tarihçilerden öğrenemezsiniz. van’da, erzurum’da ve doğu anadolu’nun bir çok vilayetinde vicdansızca katliamlarda bulunduklarını yalan söyleyen tarihler yazmaz...  hamile kadınların karınlarını deşip çocukları çıkarmak, insanları yere bağlayarak karınlarında ateş yakmak, kadınların memelerini keserek yerine çocuk başları çakmak gibi eziyetleri, işkenceleri, cinayetleri gerçekleştirenler ermenilerdi. tehcir gibi büyük bir siyasi karar öylesine basit bir heves uğruna alınmış değildi.   ayrıca yakın dönemde asala örgütü ile ermenilerin yurtdışında görevli türk diplomatlarına, türklere suikastler düzenledikleri gerçeğini nereye koyacaksınız. karabağ’da azerbaycan türklerine uyguladıkları katliamları; hocalı köyünde kadın, çocuk, yaşlı demeden 600'den fazla türk'ün katledilmesinden neden söz edilmez... görüldüğü üzere; tarihte bir soykırım'dan söz edilecekse, bu ermenilerin yaptığı "türk soykırımı" olacaktır.
kaçaznuni ve bilal şimşirin kitabını okudum.bu konu hakkında en iyi anlatacak kitaplardan birididir.
bizim köyde üç şehitlik var. i̇lki selçuklulardan kalma, ikincisi birinci dünya savaşından kalma, üçüncüsü 1993 den kalma. birincisinin hikayesini bilen yok. i̇kincisi ise o zamanlar köyümüzde yaşayan ermeniler dedelerim cephedeyken bütün müslüman kadınları çoçukları ve yaşlıları şehit edip köyün dışındaki bir tarlada cenazelerini yakmışlar. hatta aralarında diri diri yakılanlarda olmuş. dedelerim haber almışlar ve köye gelmişler bütün akrabaları şehit olan milis komutanı dedem ve milisleri, kaçan ermenilerin izini sürmüş. bir yerde yakalayıp çatışmışlar. bir tane bile kadın çoçuk ve yaşlı öldürmeden çatışmadan galip gelmişler. üçüncüsü ise 1993 de bizim köy ermeni artığı pkk'lılar tarafından basılmış 12 akrabam ve köy öğretmeni şehit edilmiş cenazeleri ise yine aynı tarlada yakılmış. şehit edilenlerin 6'sı kadın biri de kundaktaki bebekmiş. o kaçan pkklılarda çatışmadan bir kaç gün sonra dedemlerin ermenilerle çatıştığı tepede askerler tarafından öldürülmüş. dedem(bababım dedesi oluyor) babamlara hep ikinci olayı anlatırmış. ve her zaman üstüne basa basa söylediği bir şey varmış "biz hiçbir zaman kadınlarına ve çoçuklarına, evlerine ve kiliselerine zarar vermedik. onlar kadınlarımızı çoçuklarımızı öldürdü. köyümüzün camisini ve evlerimizi yıktı. tarlalarımızı yakıp hayvanlarımızı öldürdü. biz sadece savaşan erkeklerini savaşarak öldürdük. dinimiz ve vatanımız elden gidiyordu bunada mecburduk."
dönemin şartları düşünüldüğünde oldukça başarılı bir yer değiştirtme hareketidir. suistimal veya haddi aşan durumlar olmuştur elbette ama bir katliam niyetinin ve uygulamasının olmadığı açık.büyük kitlelerin böylesi hareketlerinde çok insan zarar görür. türklerin batıya göçünde bile bir sürü zayiat verildi yollarda. ki burada bir sürgün hadisesi var.
konu hakkında trt world'un kısa videosu, çok iyi hazırlanmış.

https://www.youtube.com/watch?v=0ogxenyeztm