seyrin dereceleri – dertli sözlük
salikin manevi yükselişine göre seyrin, dört derecesi vardır. seyr ilallah, seyr fillah, seyr maallah, ve seyr anillah.1- seyr ilallah: nefsten gerçek varlık tarafına doğru yapılan seferdir. bu seyrde sâlik, hakk'ın sevgisine ermek için farz, vacip ve nafile olarak kendisine emredilen ahkama sarılır ve gücü yettiği kadar onları ifaya çalışır. bu seyrdeki sâlik, 'sâlikbi - nefsih' dir.2-seyr fillah: sâlikin hakk'ın ahlakıyla süslenerek beşeri zaaflardan sıyrıldığı seyr derecesidir. kulun nafilelere devam ile hakk'ın, kendisinin gören gözü, tutan eli, duyan kulağı olması halidir. bu durumdaki sâlike sâlikbi-rabbih denir.3- seyr maallah: sâlik için "ahadiyet" mertebesinin idrak edildiği cem duygusunun hakim olduğu seyr makamıdır. seyrin bu mertebesindeki salike sâlik bi'l-mecmû' adı verilir.4- seyr anillah: tevhid ve cem' makamına ermiş olan sâlikin teklik'ten çokluğa, hakk'tan halka yönelişidir. seyr u sülûkün tamamlanmasından sonra sâlikin irşad amacıyla halkın arasına karışmasıdır. buna urucdan sonra nüzul; yani manevi yükselişten sonra tekrar halkın arasına iniş adı da verilir. bu makam artık irşad makamıdır; sâlik de lâ-salik'tir; yani sâlik olmaktan çıkmış, hilafete ehliyet kazanmıştır.seyr u sülûk için iki temel yol vardır. biri nefsi tezkiye, diğeri ruhu tasfiye yoludur. tezkiye yolu, riyazet, mücahede ağırlıklı ve zikri cehri olan ve silsilesi hz. alî'de son bulan tarikatlardır. tasfiye yolu ise ruhun ibadet ve taat ile yüceltilmesi ve nefse hakimiyet sağlaması yoludur. bu yolda zikir hafî, serdarı hz. ebu bekir (r.a.)'dir.avarifü'l-maarif müellifi ebû hafs ömer sühreverdi, sülûk sonucunda şeyhliğe ehliyet açısından sâlikleri dörde tasnif eder. mücerred sâlik, mücerred meczûb, sâlik-i meczûbre ve meczûb-i sâlik. i̇rşad için sülûk ve cezbeyi şart sayan sühreverdi, mücerred sülûk ve mücerred meczubun irşada ehliyetli olmadığını belirtir. kendisinde cezbe kabiliyeti olan sâlik-i meczûb ile cezbesi ağır basan meczûb-i sâlikin seyr ü sülûk sonucu irşada ehliyetli hale geleceğini anlatır. (bk. avarif'ül -maarif tercemesi, s. 110-115)