zikir – dertli sözlük
ömrün her anında gerek dil ve gerek kalp ile allah'ı anabilmektir. belli vakitlerde, belli sayıda allah demek şeklinde anlaşılmasının önüne geçmek lâzımdır.
zikreden kişinin anlamını bilerek ve tefekkür ederek yapması gereken eylemdir.

mevlâna, mesnevisinde şöyle der:
"padişahımız ve tek olan, eşi benzeri bulunmayan allahımız, 'üzkürullâh: allah'ı zikredin!' diye bize izin verdi. bizi ateş içinde gördü de nur ihsan etti... hissetmeden, tefekkür etmeden sâdece ağız ve dil ile yapılan zikir, noksan bir hayaldir. padişahça yani can ve gönülle hayranlık duyularak yapılan zikir, sözlerden, kelimelerden arınmıştır."