kelimelerin oluşturduğu vagonlarda farklı dünyalara seyahat etmenin bir diğer adıdır.
uzun uzun kitap listeleri yaptıktan sonra hepsini teker teker okumanin verdigi mutlulukla kendini kitapta kaybetmek :)
başkalarının cümlelerinde kendini aramak
dersler sınavlar derken uzun süredir okuyamıyorum. ve şunu farkettimki okumak maneviyatımı diri tutan en büyük kalemmiş.
kitapların bizi okuması sonucu, bizimde insanı okuma durumumuz olarak tanımlanabilir.
bir zaviyeden yazmak kadar marazi bir eylem. bugün pazardan kitap alırken karadenizli bir amca da kitaplara göz attı, daha sonra el attı. "geç kaldın dayı" dedim. "ben zaten okudum okuyacağım kadar" dedi. "i̇ster istemez insan merak ediyor" dedi. nereli olduğunu sordum, rizeliymiş. sürekli kitap okuduğu için günde 3 saat uyurmuş. ciğeri hasar görmüş bu yüzden. ak mıydı, kara mıydı, hatırlamayamadım. en son hacamat yaptır diyordu. oraya nasıl geldik veya amca oraya nasıl gitti anlayamadım. allah selametini versin.
insan neyi okuyacağını da bilmeli. her bir kitaba saatlerimizi ve enerjimizi sarf ettiğimizi düşünürsek, daha iyisi varken basit kitaplarla ömrü zayi etmemeli. zira ömür kısıtlı. '' bazı kimseler vardır ki, bunlar hiç ara vermeden kitap okurlar. okuduklarından bir netice çıkarmaksızın devamlı okuyup dururlar. bu kimselerde bir yığın bilgi vardır. fakat beyinleri bu bilgileri bir esasa göre tasnif edip değerlendiremez. bir kitabın bütün içeriğini adeta ezberlerler. kabiliyetleri, okudukları kitabın içinden ayrıntıyı atıp, esası zihinlerinde tutmaya ve bu bilgi özünü ilerde kullanmaya yetmez. kitap herkesin kendi mesleğinin veya idealinin tespit ettiği muayyen bir sınırı doldurmak için değerli bir vasıtadır. kitaplar hayat mücadelesine atılmış olanlara veya büyük ideal sahiplerinin geniş ufuklarına, yeni ufuklar katmakta yardımcı olurlar. demek ki okumak bir gaye değildir. okumanın ve bilgi edindikten sonra mütalaada bulunmanın hedefi, dünya hakkında genel bir fikre ve görüşe sahip olmaktır. [...] ben küçük yaşımdan itibaren okurdum, yani iyi okumaya alıştım. bu işte hafızam ve aklım bana büyük çapta yardımcı oldular. bu sayede viyana'da geçen günlerim benim için çok verimli oldu. her gün gördüğüm yeni manzaralar beni devamlı olarak incelemeye ve okumaya itti. gerçeği nazari olarak, nazariyatı ise gerçekle tetkik, tahkik ve tahlil ettiğim için, kuramsal bilgilerle kafamı doldurmadım. [...] bir kitap veya dergide, gazetelerde veyahut bir broşürde kendi özel ihtiyaçlarına cevap veren bir malzemeyi görüp, ayrıntının arkasından çekip alabilen kimse, okumayı bilen, okuduğunu anlayan kimsedir. bu kimsenin kendisi için faydalı olduğunu anladığı bilgi özü, herhangi bir husus için, derhal zihinde oluşan hayalin içinde yerini bulur. bu bilgi özü ya o düşünceyi ya da hayali tamamlar veya düzeltir, veyahut da onu açıklığa kavuşturur. okumayı bilerek yapmış olan kimse hayat mücadelesi sırasında bir şeyle karşılaşırsa, hafızası yıllar önce de olsa çok eskiden elde ettiği fikir ve bilgiyi onun zihnine getirir. muhakeme sahibi olan kimse de derhal bu bilgi ve fikirleri mantığına göndererek olay karşısında tavır alır. i̇şte okuma böyle yapılırsa bir yarar sağlar. adolf hitler (şaşırdım doğrusu)''"niye kitap okumuyorlar?" demek "niye piyano çalmıyorlar?" demek gibi bir şeydir. kafayı kitap okumaya alıştırmak parmakları piyano çalmaya alıştırmaktan kolay değildir. ona göre yetişmek, ona göre hazırlanmak lazım gelirdi. okumak bir kitaptan alınan elemanlarla kendine manevi bir dünya yapmak, onun içinde tek başına yaşayabilmektir. bu, ta çocukluktan başlayan uzun alışkanlıklar ve egzersizler neticesidir.reşat nuri güntekin ''
özgürlük.
bu zamanda ekserde terke uğramış adettir. en muazzam hususiyeti çok keskindir.
evet kitap okumanın en keskin neticesi insanı dava sahibi yapmasıdır. batıl da olsa -düzenli- kitap okuyan mutlak bi dava sahibi olur.
iş bu zamanda kitap okumakta bir denge değişikliği oldu..eskiden sol, sosyalist vb. kesimler çok okurlardı ve dava sahibiydiler.
şimdi ise dindar entelektüellerin sayısı artıyor. artık dini kitaplar ziyade satılıyor. gerçi burada okumakla yaşamak arasındaki uçurumun genişlemesi gibi bir sorunsal ortaya çıkıyor. olsun bu bunalım atlatılabilir.
lafı açılmışken.. oku da ne okursan oku diyen echelül cühela yarım doktor(*) zatlar vardı ki allah şerlerinden muhafaza etsin.
yahu insaf. yemeğini, içeceğini, kıyafetini..kısaca en zaruriden en keyfi tüm ihtiyaçlarını bile seçen insan...asıl insanı insan yapan akıl, kalb ve ruh midesini niye hiç düşünmez neden ne yiyeceğini seçmez..mide zehirlense telafisi var..aklı kalbi ruhu zehirlenenin hali nolur.
hatta ben avamın hayatına tesir eden fikrî kitapları o kitaba hakim bir muallim eşliğinde okumasının hayati önem arzettiğini düşünüyorum.
evet kitap okumanın en keskin neticesi insanı dava sahibi yapmasıdır. batıl da olsa -düzenli- kitap okuyan mutlak bi dava sahibi olur.
iş bu zamanda kitap okumakta bir denge değişikliği oldu..eskiden sol, sosyalist vb. kesimler çok okurlardı ve dava sahibiydiler.
şimdi ise dindar entelektüellerin sayısı artıyor. artık dini kitaplar ziyade satılıyor. gerçi burada okumakla yaşamak arasındaki uçurumun genişlemesi gibi bir sorunsal ortaya çıkıyor. olsun bu bunalım atlatılabilir.
lafı açılmışken.. oku da ne okursan oku diyen echelül cühela yarım doktor(*) zatlar vardı ki allah şerlerinden muhafaza etsin.
yahu insaf. yemeğini, içeceğini, kıyafetini..kısaca en zaruriden en keyfi tüm ihtiyaçlarını bile seçen insan...asıl insanı insan yapan akıl, kalb ve ruh midesini niye hiç düşünmez neden ne yiyeceğini seçmez..mide zehirlense telafisi var..aklı kalbi ruhu zehirlenenin hali nolur.
hatta ben avamın hayatına tesir eden fikrî kitapları o kitaba hakim bir muallim eşliğinde okumasının hayati önem arzettiğini düşünüyorum.
kitap okumak yeni bir sayfa açmak gibi birşey benim için. o kitabın kapağını açıyorsun bambaşka bir zamanda bambaşka bir yaşantının içindesin. üstelik bu yaşantıda oyuncu değil izleyicisin hatta yönetmen. i̇stediğin kişiye istediğin rolü verebilir kahramanları kendine göre kurgulayabilirsin kafanda bu tamamen senin hayal gücüne kalmış birşey. bence müthiş birşey. kitap okurken film izlerken ki gibi edilgen değil de etken konumda oluyor insan zihnini fazlasıyla çalıştırıyor kitaplar. yeni dünyalara pencere açıyor okuyucu. kitap bitince de o satırlar, o farklı yaşantı insanın zihninde bir hatıra olarak kalıyor...