atatürk vs cahiliye putları – dertli sözlük
ilkine bire beş yatırılır. o denli büyük bir zeka o denli büyük kabiliyetler..sonucu gayet açık :ilk put kazanır.
atatürk putu o denli fazla ki;

6-7 yaşlarımda ilk atatürk belgeseli izlediğimde heykel yürüyor sanmıştım.
din içerikli bir şey yazamayayım diyorum da ''dayanamıyorum'' dediğim versus. din yazmayayım, siyaset yazmayayım ne yazayım? bu iki konuyu yeterince gün içinde mütemadiyen konuşuyorum. edebiyat, şiir, nesir, fantastik bakışlar, gerçeküstü nazarlar ve sair hali en güzeli buraya ve envai çeşit yere karalamak iyi oluyor da... ne diyordum? ha, evet, şey diyordum; dayanamıyorum. sevgili kalem ehli, sözcük yarenleri: atatürk ve cahiliye putları. konu atatürk'ten putperestliğe nasıl bir kafa ile döngü sağlıyor? müşrikler, kendilerini rabbe yakınlaştırmayı ve putları şefaatçi olarak kabul etmiyor muydu? evet böyle bir din anlayışları vardı. e pekii günümüzde kendini müslüman olarak addeden insanlar araya bir şey koymuyor mu? elbette koyuyor ve medet diyor, şefaat diyor, yakınlaştırır diyor, şefaat olacak diyor. pekii söyler misiniz atatürk ölmeden önce kaç meydanda ve hangi şehirlerde heykeli dikilmişti? cancağızım, ilkin putperestlik nedir ne değildir onu öğren, sonracığıma, islam öncesi arabistanı ve sonrasına da göz at, sonrasında atatürk'ü oku, anlamaya çalış, dönemin konjektörüne bak ve sonra artık kafana göre versuslar yap... o değil de uzza, hubel ve metta, zamanın birinde çok mübarek adamlar ve akran ile çağdaşları övmüş, oğullar resimlerini yaparak, hayatlarını anlatmış, torunlar heykellerini yapıp sonrakilere de tapınmak, aracı koymak düşmüştü. ne yani; islam algımız içinde heykelcilik bir sanat olarak kabul edilmiş olsaydı, mevcut reis-i cumhur'un kaç bin putu (!) olurdu hesap eden var mı? en son açılışta kullandığı bir makası ''makas-ı şerif'' diye yutturacakları yığın insan var. mukayese esası şart ve bilip bilmeden konuşmak çok yapay geliyor.