abdurrahman bin avf – dertli sözlük
mekke'nin genç sahabelerinden. on yedi yaşlarında müslüman olmuştur. müslüman olmadan evvelki hayatında da güzel ahlakıyla dikkat çekermiş.

peygamber efendimiz abduamr (amr'ın kulu) ismini değiştirerek abdurrahman (allah'ın kulu ) adını vermiştir.
önce habeşistan'a hicret etmiştir. medine'ye hicret edenlerinde ilklerindedir.
rasullullah (sav) hayatta iken fetva veren bir kaç sahabeden biri olmuştur.
cennetle müjdelenen sahabeler arasındadır.
efendimiz'e namazda imamlık yapmış sahabe.

hz. peygamber tebük seferi esnasında mugire bin şube ile beraber def-i hacet ve abdest için kafileden geri kalmışlar. tekrar geri döndüklerinde hz. abdurrahman’ı cemaate imamlık yaparken bulmuşlar ve cemaate iştirak etmişler. namaz sonrasında efendimiz “hiçbir peygamber yoktur ki, ümmetinden salih birisinin arkasında namaz kılmış olmasın” buyurarak onun salahatına şahadette bulunmuş.
sahabenin zenginleri arasında sayılır. efendimiz'in duasına mazhar olduktan sonra “taşa uzansam, o taşın altında ya altına veya gümüşe rastladığımı görürüm.” dediği rivayet ediliyor. malını allah yolunda çok defa harcamış buna şükür olarak.iktibas;birgün hazreti abdurrahmân bin avfa bir yerde yemek ikram olunmuştu. kendisi oruçlu idi. tam iftar edeceği zaman, hazreti abdurrahmân bir hatırasını anlatmağa başladı: “uhud günü, benden çok hayırlı olan mus’ab bin umeyr şehîd düştü. onu bir kumaş parçasına kefenledik. başını örttüğümüz zaman ayakları çıplak kalıyor, ayaklarını örtersek başı açık kalıyordu. sonra o gün hazreti hamza da şehîd oldu. o da benden hayırlı idi. sonra dünyâ bize açıldı. türlü türlü ni’metlere kavuştuk. korkarım, bizim hayır ve hasenat devrimiz geçmiş olsun” demiş ve ağlamaya başlamıştı. hazreti abdurrahmân, o kadar müteessir olmuştu ki, önündeki iftarını unutmuştu.