dönülmez akşamın ufkundayız – dertli sözlük
sözleri yahya kemal beyatlı'ya, güftesi münir nurettin selçuk'a ait olan muhteşem eser.

(i: -sözleri:)(b: )
dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç
bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç
cihana bir daha gelmek hayal edilse bile
avunmak istemeyiz böyle bir teselliyle
aah geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece
gruba karşı bu son bahçelerde keyfince
ya şevk içinde harap ol ya aşk içinde gönül
ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül
aah dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç

-dinlemek isteyenler için, münir nurettin selçuk sesiyle bağlantı:(http://www.youtube.com/watch?v=lerdtbrzn3y)
eskiden beri beğenerek dinlediğim bir eserdir. özellikle de "geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan" mısraları dikkatimi çeker. pek çok tarafa yormak mümkün gibi görünüyor. bir de acaba niye göğsümüzde lale yada gül açmalı?
bazı eserlerde güfte bestenin fevkindedir, bazı eserlerde tam tersi... kendi içinde bir lezzeti olsa da hep eksiktir. burada halat misali ikisi birbirini tamamlıyor. allah her iki üstada rahmet eylesin.

https://www.youtube.com/watch?v=1qrfhz7eufk&list=rd1qrfhz7eufk&index=1&ab_channel=mnirnurettinseluk-konumnirnurettinseluk-konu


üstteki tanıma cevaben: lalenin tevhidi temsil eden bir kullanımı vardır. gül ise malum... "açmalı" derken ölü toprağının üstünde açan çiçekler kastedilmiş. oradan hareketle vefat edeceğimiz zaman kalbimizde iman hakikati bulunmalı şeklinde bir işaret var. tabii benim anladığım...