hilmi yavuz – dertli sözlük
şair, felsefeci, yazar, öğretim görevlisi, köşe yazarı, eleştirmen. hayatımda gördüğüm (*) en kabiliyetli insanlardan. şu an üniversitede okuyan gençliğin kendisinden istifade etmesi gereken 3-5 kişiden biri. 50 civarında kitabı vardır 7-8 tanesi çok kalitelidir.
kendisiyle ilgili saçma bir anım var ismini duyduğumda aklıma gelir hep;

yıllar yıllar önce fakültede hazırlık sınıfında iken bizim kullandığımız sınıfta kendisinin de dersi oluyormuş; dört beş tane yüksek lisans doktora öğrencisine ders veriyordu herhalde. bir keresinde bunların dersi uzamış, ders saati gelenler de kapıda içerideki dersin bitmesini bekliyordu. bizim dersin hocası da geldi, hep beraber beklemeye başladık, millet sıkılmaya başladı. öğrencilerden kapı kenarında olan birisi saçma bir iki şey söyledi; hoca da tam karşısında kapıda bekliyordu. o da buna karşılık tam "ne kadar gereksizsin" derken hilmi yavuz tüm heybetiyle (hahahahaha) kapıdan çıkıverdi. bizim hoca h.yavuz'a söylemiş gibi oldu bir anda. herkes dondu kaldı.

ben o zaman ilk defa görmüştüm hilmi yavuz'u. fuları falan da vardı, entelektüel bir imajı var tabi. bizim hoca hemen toparlamaya çakıştı aman efendim özür dilerim dedi. h.yavuz da sakinliğini bozmadan, hocaya dönerek "hanımefendi, tevafuk nedir bilir misiniz, eskiler kullanırdı" dedi. bizim hoca ted koleji mezunu, kibar, sosyeteden bir kadındı, yanlış anladı; tevafukun manasını bilmediğinden h.yavuz'un kendisine kötü bir şey söylediğini sandı. sonra aman yanlışlık oldu, biraz anlayışlı olun isteyerek söylemedim diyerek sesini yükseltti. h.yavuz'da ben kötü bir şey söylemedim tevafuk şöyle bir şey falan diye anlatmaya çalıştı. bizim hoca da itiraz etti, hala kendisine karşı söylendiğini sanıyor. en sonunda anlaşamadılar, birbirlerinden özür dileyerek ayrıldılar.

velhasıl tevafuk nedir öğrenelim.