"eğer imtihan oluyorsanız; bu, allah'ın sizi unutmadığının müjdesidir."
(bkz:mevlana)
insanın annesinin rahmine düştüğü anda başlayan serüven. bir süre verilen cevaplar yanlış olduğunda puan kırılmaz, görmezden gelinir; ama doğru cevaplar her zaman güzelliklere yol açar.
bir süre sonra çözülen her soru bir yükümlülük gerektirir. yapılan yanlışlar artık kayıt altına alınır; ama yanlışları düzeltmek için bir de açık kapı bırakılır: tövbe. doğrular ise eskiden olduğu gibi her daim karşılık bulur bu serüvende...
sadece alınarak değil, verilerek de imtihan olunur. sadece mal ile değil, zaman, bilgi ve sağlık da bu imtihanda bir parçadır.
imtihanda başarılı olmanın en güzel yolu ise ihsan sahibi olmaya çalışmaktır.
herkese imtihanında başarılar...
bir süre sonra çözülen her soru bir yükümlülük gerektirir. yapılan yanlışlar artık kayıt altına alınır; ama yanlışları düzeltmek için bir de açık kapı bırakılır: tövbe. doğrular ise eskiden olduğu gibi her daim karşılık bulur bu serüvende...
sadece alınarak değil, verilerek de imtihan olunur. sadece mal ile değil, zaman, bilgi ve sağlık da bu imtihanda bir parçadır.
imtihanda başarılı olmanın en güzel yolu ise ihsan sahibi olmaya çalışmaktır.
herkese imtihanında başarılar...
"güç, direnme, dayanışma gerektiren, sonucunda deneyim kazandıran zor bir durum" manasına da geliyormuş. (kaynak:tdk)
rahman ve rahim olan allah'ın adıyla;
- i̇nsanlar, «i̇mân ettik» demeleriyle bırakılacaklarını ve kendilerinin imtihan edilmeyeceklerini mi sanıverdiler? [ankebut suresi ~ 2] *
- acaba sizden öncekilerin başlarına gelenlerin benzeri sizin de başınıza gelmeksizin, kolayca cennet'e gireceğinizi mi sandınız? onlar öylesine ağır sıkıntılara ve zorluklara uğradılar, öylesine sarsıldılar ki, peygamberleri ile çevresindeki inanmışlar; allah'ın yardımı ne zaman gelecek?» dediler. i̇yi bilin ki, allah'ın yardımı yakındır. [bakara suresi ~ 214] **
yoksa allah içinizden cihad edenleri ayırt edip ortaya koymadan, sabır (ve sebat) edenleri belirleyip meydana çıkarmadan (kolayca) cennete gireceğinizi mi sandınız? . [âl-i i̇mrân suresi ~ 142] ***
* ömer nasuhi bilmen meali
** fizilal-il kuran (tefsirinin) meali
*** feyzü'l furkân meali
- i̇nsanlar, «i̇mân ettik» demeleriyle bırakılacaklarını ve kendilerinin imtihan edilmeyeceklerini mi sanıverdiler? [ankebut suresi ~ 2] *
- acaba sizden öncekilerin başlarına gelenlerin benzeri sizin de başınıza gelmeksizin, kolayca cennet'e gireceğinizi mi sandınız? onlar öylesine ağır sıkıntılara ve zorluklara uğradılar, öylesine sarsıldılar ki, peygamberleri ile çevresindeki inanmışlar; allah'ın yardımı ne zaman gelecek?» dediler. i̇yi bilin ki, allah'ın yardımı yakındır. [bakara suresi ~ 214] **
yoksa allah içinizden cihad edenleri ayırt edip ortaya koymadan, sabır (ve sebat) edenleri belirleyip meydana çıkarmadan (kolayca) cennete gireceğinizi mi sandınız? . [âl-i i̇mrân suresi ~ 142] ***
* ömer nasuhi bilmen meali
** fizilal-il kuran (tefsirinin) meali
*** feyzü'l furkân meali
her şeyi ve herkesi kapsar.
allah-ı teala' nın i̇nce hakikatlerin içine gizlemiş olduğu sırlarla dolu olandır. tabiri caizse sorular açık ve nettir ama cevabı bildiğimiz halde bazen yazılıda geçip sözlüde(pratikte) bütünlemeye kaldığımız sınavlar.
(bkz:kazandığını zannettiğin an kaybetmek)
(bkz:kazandığını zannettiğin an kaybetmek)
bakara 155;biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan , canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. müjdele o sabredenlere!
hayatta, farkında olmadan bazen güzellikle bazen başa gelen kötü olaylarla bizleri sınayan sınavlar.
güne 3 tanesi zorla basılınca ciddi hasarlara sebeb olan durum.
