insanların sanal ortamlarda kendilerini ifşa etme merakı – dertli sözlük
psikolojide bir varsayım vardır:
bir daha görmeyeceğiniz, karşılaşmayacağınız insanlara -hele bu insanlar psikolojiden az buçuk anlayan insanlarsa- rahatlıkla, içsel bir dürtüyle içinizde olan biteni dökme gereksinimi duyarsınız. mesela otobüs yolculuklarında... yanınızda oturan ve bir daha karşılaşma imkã¢nı olmayan insanlara anlatır durursunuz... bi noktaya kadar anlaşılır bir durumdur. lakin benim temas etmek istediğim nokta internetin icad olmasıyla o tanımadığınız ama içinizi döktüğünüz insanlara yüklenilen görevin sanal alemlere aktarılması durumu.
allah aşkına bilgi paylaşım platformları dışında uğraştığımız alanlara bakıyorum da... yok twitter, yok formspring... insanlar dakika dakika ne yaşadıklarını yazıyor... birbirini normal, güncel, gerçek hayatta tanıyanlar nedense (!) saçma sapan soruları sanalda sorma ihtiyacı hissediyor... hakikaten psikolojik tahlillik durum... (*)
bunları yazan çok mu faydalı uğraşlarla uğraşıyor ? yoo, o da içini döküyor... (*)
facebook, twitter hastalıktır, psikoloji alanında yüksek lisans yapmak isteyen öğrencilere bilhassa verilmesini tavsiye ettiğim konudur arkadaş.
kendinden haberdar etmek isteyen adam, görüşmek istediği kişileri kendi seçer, daha özelde görüşür. (*) niçin bunu herkesin gördüğü, okuduğu bir alanda yapma yoluna gider ? niçin tanımadığı insanların sorularına cevap verme ihtiyacı duyar ? neden gerçek hayatta tanıdığı, hatta ve hatta hergün görebileceği insanlara yüzyüze değil de sanaldan soru sorar ? niçin herkes onu takip etmek zorundaymış gibi saçma sapan, rutin eylemlerini sanala aktarma ihtiyacı duyar ?
sorarım ? (*)
gerçek hayatta ifade etmekten çekindikleri özelliklerini sanalda itiraf edip kamu oyu yoklaması yapmaktır bunun adı.nabız ölçüp gerçek hayatta ona göre şerbet vermeye niyetlenmek.(*)
bence bir tür histrionik kişilik bozukluğu.(*) insanlar ben yazayım, onlar okusun.. hep gündemde olayım, odak noktalarında olayım, beni yüceltsinler, okuyanlar "aaa ne de bilmem ne kadar ... kızmış/erkekmiş" desinler, diye hayatlarını ifşa etmekteler... yoksa "yarın şuraya gidecek miyiz ?" "bugün ne güzel gündü di mi ?" falan gibi saçma sapan, buram buram enaniyet, buram buram "merak edileyim" düşüncesi kokan sorular sorup, cevaplar vermezler... yarın birlikte bi yerlere gidecek kadar samimiyseniz neden bunu herkesin okuduğu sanal bi ortamda soruyosun ? (*) (*)
reel hayatta yalnız olan insanların, ya da bilinçli kendilerini yalnızlığa iten insanların merakı. aslında meraktan öte, bir onaylanma ihtiyacı, ilgi görme beklentisi. manen ve madden yalnızlık insanı olur olmaz durumlara itebilir.
enaniyet damarından tuttular. en kuvvetli damar. facebook twitter başta, böyle profil sitelerinde, sana ait bir dünya anahtarıyla mevhum bir rububiyet çizip, herkese olmak istediği yeri bahşediyor gibi bir tavır içinde, buna mübtela ene de yapışıyor hemen sarılıyor. bir adama desen ki: "çarşının ortasına asar mısın bu özel resmini" asmam der. halbuki çarşıda kaç bin kişi var. internette kaç milyon kişi o resme ulaşabilir. heyhat mugalataya bak.