bir ömer seyfettin öyküsü, kısaca şöyle:ülkenin çok karıştığı bir dönemde padişah eski sadrazamlardan işin üstesinden gelecek birini çağırır, o da dünya işlerinden elini eteğini çektiğini bu vazifeyi almak istemediğini söyler, başıyla da tehdit edilse, ölümden korkmayan adam ikna olmaz.sonra padişahın aklına bi fikir gelir, hapse atar arif adamı, yanına bir de nadan bir çoban koyar, ikisi konuşmadan günleri geçirir. nadan durup durup ağlamaya başlar, çok içli ağlayan nadan, arif ısrar edip derdini paylaşmasını söyleyince 'benim sürümde bir kösemenim vardı, sana baktıkça o aklıma geliyor, işte onun için ağlıyorum. der sonra da katıla katıla gülmeye başlar.ömer seyfettin öyküsü bu ya arif de hemen bağırır 'gardiyaan söyleyin padişaha tamam kabul ediyorum, olacağım sadrazam'der.
zıddı "dan'a"dır.
görünce tartışmaya girmeden uzaklaşmak gerekir. bataklık gibidir, yaklaştıkça kendine alıp batırır.
ispanyolca'da yüzmek anlamına gelir.
