roma hukuku – dertli sözlük
insanın hukukî şahsiyetinin ana rahminde başladığı hukuktur. sağ olarak doğması şartıyla cenin, medenî haklara sahip olurdu. ancak bu sahip olma hakkı mutlak olmayıp, sadece miras hakkı ile sınırlıydı. buna göre, henüz anne karnında bulunan bir cenin, mirasçı olacağı birisinin ölümü üzerine mirasçı olup tamamen sağ olarak doğduğu zaman o miras malına sahip olurdu. ölü doğmuş çocuk veya düşük bu hakka sahip olamazdı. bizâtihi cenin, hukuk süjesi değildi. onun hak sahibi olması için sağ doğması şarttı. (*)

ailenin reisi olan baba, çocukları ve karısı üzerinde mutlak hakimiyete sahipti. bu hâkimiyet önceleri o kadar şiddetliydi ki; aileye mensup kadın, çocuk ve kölelerin mâliki statüsündeydi. bu devirde baba, aile içerisinde huzursuzluk çıktığı zaman ölüm cezası bile vermeye yetkiliydi. adeta aile bütünüyle babanın mameleki durumundaydı. meselâ mâmeleki durumunda olan çocukları baba satabiliyordu.

babanın bu mutlak hâkimiyeti onun ölümüyle son buluyordu. baba hayatta iken hâkimiyet altında olan çocuklar ve aile efradı, babanın ölümüyle hâkimiyet altında olmaktan kurtulurlardı. çocukların büyümüş olması ya da babanın yaşlanmış olması bu hâkimiyeti sona erdirmede veya zayıflatmada etkili değildi. (*)

hâkimiyet altında olanlar, hususî hukuk sahasında şahıs sayılmadıkları halde âmme hukuku sahasında, hâkimiyet altında olmayanlardan farklı değillerdi. (*)

çocuklar, babanın malında tasarrufta bulundukları zaman bu tasarruf neticesinde doğan haklara baba sahip oluyordu; ancak, borçlar babayı ilgilendirmiyordu. baba çocuklara bir miktar mal verdiği zaman çocuklar o mal kadar tasarrufa izinli sayılıyorlardı. (*)