arapça bir kelime olan tağut, allah'a isyan etmek manasına gelen tuğyan ile ilgilidir.
imam-ı muhammed ibn-i cerir tağutu şu şekilde tarif etmektedir: allah'ın indirdiği hükümlere mukabil olmak ve onların yerine geçmek üzere hükümler icad eden her varlık tağuttur. bunun insan olması, put, şeytan veya bunların dışında herhangi bir şey olması durumu değiştirmez.
nahl suresi, 36. ayetin meali şu şekildedir: "andolsun ki, biz her kavme 'allah'a ibadet edin, tağuta kulluktan kaçının!' diye (tebligat yapması için) bir peygamber göndermişizdir."
"iman edenler allah yolunda cihad ederler, küfredenler ise tağut yolunda savaşırlar". [nisa suresi: 76] ayetinin ortaya koyduğu gibi, insanlar ya allah'a ibadet edecek veya tağut'a kul olacaktır. bu iki yolun dışında üçüncü bir durum yoktur.
vahyi inkar ederek, insanların çoğunluğunun rızasına göre kurulduğu iddia olunan bütün ideolojik sistemler, allah'ın hükümlerine mukabil ve onların yerine geçmek üzere hükümler icad etmektedir. dolayısıyla bu noktada tağuti özellikler taşırlar. daha genel bir ifade kullanacak olursak, islam dışındaki bütün sistemler tağutidir. tağutların hükümlerine göre yönetilen yerlerde yaşayan müslümanların allah'ın indirdiği hükümlerin galip gelmesi uğruna yine islam hudutları dahilinde mücadele etmeleri farz-ı ayndır.
imam-ı muhammed ibn-i cerir tağutu şu şekilde tarif etmektedir: allah'ın indirdiği hükümlere mukabil olmak ve onların yerine geçmek üzere hükümler icad eden her varlık tağuttur. bunun insan olması, put, şeytan veya bunların dışında herhangi bir şey olması durumu değiştirmez.
nahl suresi, 36. ayetin meali şu şekildedir: "andolsun ki, biz her kavme 'allah'a ibadet edin, tağuta kulluktan kaçının!' diye (tebligat yapması için) bir peygamber göndermişizdir."
"iman edenler allah yolunda cihad ederler, küfredenler ise tağut yolunda savaşırlar". [nisa suresi: 76] ayetinin ortaya koyduğu gibi, insanlar ya allah'a ibadet edecek veya tağut'a kul olacaktır. bu iki yolun dışında üçüncü bir durum yoktur.
vahyi inkar ederek, insanların çoğunluğunun rızasına göre kurulduğu iddia olunan bütün ideolojik sistemler, allah'ın hükümlerine mukabil ve onların yerine geçmek üzere hükümler icad etmektedir. dolayısıyla bu noktada tağuti özellikler taşırlar. daha genel bir ifade kullanacak olursak, islam dışındaki bütün sistemler tağutidir. tağutların hükümlerine göre yönetilen yerlerde yaşayan müslümanların allah'ın indirdiği hükümlerin galip gelmesi uğruna yine islam hudutları dahilinde mücadele etmeleri farz-ı ayndır.