şeyh ahmed yasin – dertli sözlük
asrımız muìˆsluìˆmanlarının yuìˆz akı, sağlam iradenin ve azmin simgesi, muìˆcahid, şehid, şehid, şehid...
åžeyh ahmed yasin. allah ona rahmet etsin. allah ondan razı olsun.

şehid şeyh ahmed yasin, destanlaşan bir hayat yazarak gitti. ardından da bir hakikati buìˆtuìˆn duìˆnya muìˆsluìˆmanlarına öğreterek gitti.
o hakikat şudur ki: herkes yaşadığı gibi ölecektir.
şeyh, şehadeti hedefi haline getirmişti. hedefine de erdi. hem de kolay kolay kimseye nasip olmayacak bir şehadetle rabbine kavuştu.
şanlı şerefli bir hayat yaşadı. engelli idi. tekerlekli sandalyede geçti hayatı.

evet felçliydi; elleri tutmuyor, yuìˆruìˆyemiyor, başını oynatamıyor, rahat konuşamıyordu.
böbrekleri arızalıydı. kulaklarında sıkıntısı vardı. gözlerinden biri hiç görmuìˆyor, diğeri biraz göruìˆyordu. yetim buìˆyuìˆmuìˆştuìˆ.

islam topraklarında cihad ruhunu yeniden canlandıran isimlerden biri oldu. eli ne silah tuttabildi ne mikrofon.
buna rağmen muìˆcahid bir nesil yetiştirdi. öluìˆmden korkmayan, duìˆnyaya meyletmeyen bir kadro olan hamas'ı kurdu.
''allahım ümmetin suskunluğunu sana şikayet ediyorum '' yazısını utanarak okuduğum mücahid, şehid.
duyarsız,suskun muslumanları rabbımıze şikayet ettikten sonra şehadet şerbetını içti ve gitti..bizlere ise ders almamz gerekn şu vasiyeti bıraktı:

allah'ım! ümmetin suskunluğunu sana şikã¢yet ediyorum!

ben ki kocamış bir yaşlıyım kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah! sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de değilim!

ben ki saçları ağarmış, ömrümün son demlerinde, türlü hastalıkların yıktığı ve üzerinde zamanın belã¢larının estiği biriyim!

tek isteğim, benim gibi müslümanların zaaf ve aczinden müteessir olanların yazmasıdır! siz ey müslümanlar! suskun ve aciz, helak olmuş ölüler!

hã¢l㢠kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felã¢ketler karşısında? bir halk yok mu? hiç mi kimse yok mu, allah için ve ümmetin namusu için kızacak?

åžerefli direnişçilerken, bizleri katil teröristler olarak ilan edenlere karşı duracak! bu ümmet utanmaz mı, şerefi çiğnenirken?

siyonist katilleri ve uluslararası işbirlikçilerini görmezden gelirken!

omuzlarımıza el verecek ve gözyaşlarımızı silecek bir bakış! bu ümmetin kurumları, sivil güçleri, partileri, teşkilã¢tları ve bariz şahsiyetleri, allah için kızmaz mı? tümü birden sokaklara dökülüp, bizim için dua etmeye; "ey rabbimiz! gücümüzü topla, zaafımızı gider ve mü'min kullarına yardım et!" diye çağıramaz mı? buna da mı gücünüz yetmiyor?

yakında bizim büyük ölümlerimizi duyacaksınız, o zaman alınlarımızda şu yazılacak;

"bizler ileri atıldık ve kazandık"

ve bizimle birlikte çocuklarımız, kadınlarımız, yaşlılarımız ve gençlerimiz ölecek! onları, bu suspus ve bön ümmete yakıt yapacağız!

bizden, teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin! ã‡ünkü biz, bunu yapsak da öleceğimizi biliyoruz bırakın savaşçı onuruyla ölelim! dilerseniz bizimle olun, elinizden geldiğince, öcümüzü sizden her biri boynuna taksın!

dilerseniz bize acıyarak ölümümüzü izleyin! temennimiz, allah'ın, emaneti savsaklayan herkesten kısas almasıdır! umarız bizim aleyhimize olmazsınız! allah aşkına, bari aleyhimize olmayın!

ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları!
"allah'ım! sana şikã¢yette bulunuyorum sana şikã¢yette bulunuyorum gücümün azlığını, imkã¢nımın yetersizliğini ve insanlara karşı zaafımı sana şikã¢yet ediyorum

sen mustazafların rabbisin sen bizim rabbimizsin bizi kime bırakıyorsun? bize cehennem olacak uzaklara mı? veya düşmana mı?

allah'ım! akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiğnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, oğlunu yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsad edilmiş ekinler aşkına sana şikã¢yette bulunuyorum

sana şikã¢yette bulunuyorum! gücümüz dağıldı birliğimiz bozuldu yollarımız ayrıldı halkımızın zaafını ve ümmetimizin bize yardım edip, düşmanı yenmedeki aczini sana şikã¢yet ediyoruz"
şeyh ahmed yasin'in şehadet yıldönümü. 8 yıl olmuş şehadet şerbetini içeli, allah kabul etsin şehadetini.

siz ey müslümanlar! suskun ve aciz, helâk olmuş ölüler! diye seslenmişti bir zamanlar bütün müslümanlara.
felcli haliyle miting meydanlarından ve cihad meydanlarindan geri durmayan ve nasil cihad edilirmis gorun diyen gozleriyle siyonistleri korkutan -oyle bir korku ki tekerlekli sandalyeye mahkum felcli bir hastayı namaz cikisi fuzelerle sehid edecek kadar - yigid , mucahid , sehid lider..allah ondan ve fisebilillah tum mucahidlerden razi olsun ...bizlere de sehadeti hakedecek ve sehadetle sonlanacak bir omur nasip etsin insaallah.
dik duran, boyun eğmemiş 'cihad eri'... ölüm anında bile cihadın uğrunda öldü... korkak ve elini taşın altına koymayan müslümanları -şikayet etti-...

mazlumların başı, filistinlilerin sesi oldu, rahmetle cihad eri...
hesabını bizlere bizzat soracağın zaman gelecek, şikayetin o zaman ah vah dedirtecek...
siyonistlerin burunlarını yere sürten,tahtları ve orduları titreten ve onların tümüne utanma duygusunu hissettiren, tekerlekli sandalyeye mahkum yüreği kocaman mücahid...
çocukken yüzmek için gittiğinde geçirdiği kaza sonucu felç olur .bu yüzden tekerlekli sandalyededir.herkesin zannettiği gibi israil saldırıları sonucu sakatlanmamıştır.insanları direnişe ve intifadaya çağırmış ve israilin hedefleri arasına girmiştir.pek çok defa zindana girmiş,işkenceler kendisine ve çocuklarına yapılmıştır.filistinli müslüman halk onu korumuştur ama yine bu şehadetine engel olmamıştır.hamas'ın isim babasıdır.