dertli sözlük – dert söyletir
dertli sözlük'ün tüm yazar ve okurlarına manevi gelişimlerine yardımcı olmak ramazan'ı daha düzenli not olmak amacıyla hazırladığı ramazan ajandası.

bağlantı linkini kullanarak indirebilirsiniz;
ramazan planlayıcısı

hayırlara vesile olması duasıyla.
hz. ibrahim'in rab arayışında kullandığı ifade. gecede beliren bir yıldız gördüğünde "budur benim rabbim" diyor. gecenin ahirinde yıldız batınca "ben batanları sevmem" mealinde olan başlıktaki ifadeyi kullanıyor.
geçmişte ihmal edilmiş bir kız çocuğunun yedi yıl sonra annesinin eve gelmesiyle geç kalınmış bir hesaplaşmayı anlatıyor.
film gerçekten aşırı sarsıcı, kim anne kim kız anlaşılamıyor bir kimlik karmaşası.. konuşmalar insanı korkutacak derecede gerçek ve bir o kadar üzücü...

"kişi nasıl yaşaması gerektiğini öğrenmeli. her gün üzerinde çalışıyorum. en büyük engelim kim olduğumu bilememem. kör gibi el yordamıyla arıyorum. eğer birisi beni olduğum gibi severse sonunda kendime bakmaya cesaret edebilirim belki."
aşık ilhami'ye ait bir eser. ışık ışık üstad harika okur.

kendi noksanını bilip arif ol
kimsenin ay'bını gözetme gönül
yetmiş üç millete bir nazarla bak
hak sevmiş yaratmış söz etme gönül

sakın cahil olup lakırdı düzme
kimsenin alemde gönlünü üzme
düzelmiş bir işi varıp da bozma
ısınmış dilleri buz etme gönül

i̇lhami halini bir düşün şöyle
dünyaya gelmekte maksat ne böyle
hakkın verdiğine bin şükür eyle
i̇hmale düşüp de az etme gönül
ticaret bakanlığının sayfasından yayınlanan haber. birkaç sorum var:

neden bu güne kadar ticaretinizi inkar ettiniz? halkı aldattınız. halkın yoğun tepkisini mi bekliyordunuz?

hükümetin gazze bu haldeyken şuana kadar israile "uçak benzini ve jet yakıtı" satmasını nasıl açıklayacaksınız? ve daha niceleri...

neden bir yasaklama değil de kısıtlama?

"israil ile ticaret kesilsin" diyenler şimdiye kadar "vatan haini/dhkpcli/lgbtli/irancı/israil ajanı" olmakla suçlandı. hiç yüzünüz kızarıyor mu? akan kandan kendinize bir "pay" çıkarıyor musunuz?

(bkz:polisin israili protesto eden tesettürlü kadınları dövmesi)

(bkz:akp nin israil ile ticareti kesmesi)
türkiye'de kasım süleymani'nin arkasından iyi konuşan birisi için birkaç ihtimalden söz etmek mümkün. ya şah ismail'in torunlarından bir kızılbaştır. ya kum medreselerinde tahsil görüp türkiye'ye gönderilen bir iran ajanıdır. ya da saadet partili ihtiyar şebbihaların her dediğini dini bir vecibe gibi alıp kabul eden kullanışlı bir aptal/zırcahildir.
vahhabi hanedanının veliaht prensi. ruhunu amerika ve israil'e satmış bir zalim. en acısı da mekke ve medine'nin bu hainlerin tasallutu altında olması. 7 ekim'den sonra kabe ve mescid-i nebevi başta olmak üzere bütün camiilerde imamlara kendi siyasi ajandasına hizmet edecek vaazlar verdiriyor. diğer taraftan da israil'in gazze katliamının tam ortasında riyad'da büyük çaplı bir eğlence festivali düzenleyip nicki minaj ve shakira'ya konserler verdiriyor.

kadir gecesinde südeys kabe'de şöyle dua etmiş: "allah bin selman'dan 2030 vizyonu kapsamında i̇slam'a yaptığı hizmetler için razı olsun". vizyon dedikleri hizmetler de malum.

https://twitter.com/salhachimi/status/1777368423594340842

mescid-i nebevi'de müslüman ülkelerin devrimlerden ve halk ayaklanmalarından muhafaza olunması için dua ettiriyormuş;

https://timelinedaily.com/west-asia/did-imam-of-medina-grand-mosque-prayed-to-protect-from-protests-and-revolutions

yaptıklarının hesabını elbet bir gün vereceksin ey karnu'ş-şeytan...
en çok sevdiğim çorbalardan. tarifi basit. herkes yapabilir. üzerine nar kurusu eklemeyi unutmayın.
yüksük çorbası diye de geçiyormuş. i̇çine ana malzeme olarak mantı ve nohut koyuluyor. ilk defa mersin'de deneyimlemiştim. hayatımda içtiğim en güzel çorbaydı. yapımı çok kolay ama belki sözlükte farklı bir tarif bilgisi olan olur, her türlü mantıyı değerlendirmede kendine güvenen yazarlarımızın tariflerini bekliyoruz :).

(bkz:dertli tarifler)
materyalizme karşı ruhçu fikri savunan bir söz. nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama çok derin manalara işaret ediyor.
hali kötüye giden birine "yahu sen eskiden şöyle güzel amellerde bulunan bir insandın, ne oldu sana?" demek; hali iyiye giden birine "şu şu güzel amellerin var, bunlara daha nicesini katarsın inşallah" demek... bunlar tabiri caizse insan yetiştirmenin "püf" noktalarından.
adam bu hızla giderse en geç iki seçime cumhurbaşkanı olur. şimdi duanın peşine coca cola fabrikası açılışına katılması lazım. ondan sonra i̇srail'e lanet edip masonik faaliyetleri desteklemeli. yürü bre ehli dünya...
hayatımda ilk defa türkiye haritasını kırmızı gördüm.şok gibi bir şeydi.oy kaybedeceğimizi biliyordum ama bu kadar kötü bir tablo da beklemiyordum.resmen kızıl komünist gibi bir şey oldu ülke.
üzülüyorum, çünkü chp demek zulüm demek, dinsizlik demek,lgbt demek, yolsuzluk demek ve bolca din düşmanlığı demek.heykel kafalı ve içkici bir güruh.
şimdi ders vermiş mi oldu halk.dersi kendilerine verdiler.chp seçmeni chp'ye hiç ders vermez mesela.akp gelmesin diye her daim gider ve en istemediği kişiye oyunu verir.

kaybettik,iyi kaybettik.lanet insanların önü açıldı.i̇stanbulu alır mıyız diye umut ederken 10 puanlık farkla kaybettik.yalanoğlu onca yalana rağmen büyük farkla aldı.üsküdarı bile kaybettik.ankarada yavaş konuşmayarak.kazandi bir de karşısına koydukları aday çok kötüydü.i̇zmirde ak parti adayı çok iyiydi ama i̇zmir de chpnin kalesi olduğu için bir şey fark.etmedi.bu defa sadece büyükşehirler.elden gitmedi.i̇lk defa ak parti ikinci parti durumuna düştü
ülkede ideolojik sayıklerle oy veren seçmen az.mesela i̇zmir ve konya davasına bağlılık açısından aynı şekilde oy verme davranışı gösteriyor ama bu seçimde her iki tarafında kalelerinde bile sarsılma var.
herkes tencereye bakıyor.neyse nasip ne diyeyim.olanda vardır hayır deyip geçip gideceğiz.
bilgimizin ulaştığı yerden daha ilerisini görebilseydik, belki o zaman acılarımıza sevinçlerimizden daha büyük bir güvenle katlanabilirdik. çünkü dışarıdan yeni bir şeyin, bilinmedik bir şeyin gelip içimize girdiği anlardır onlar; duygularımız ürkek, çekingen susar, içimizdeki her şey kendini çekip alır geriye, bir sessizlik başgösterir ve kimsenin tanımadığı yeni, bu sessizlik ortasına gelip kurulur ve çıkarmaz sesini. i̇çerisine bir konuğun ayak attığı ev nasıl değişirse, bizler de öyle değiştik. eve gelen konuğun kim olduğunu söyleyemeyiz, belki hiçbir zaman da öğrenemeyeceğiz bunu, ama geleceğin gerçeklik kazanmadan çok önce bir değişim geçirmek üzere dışarıdan içimize böyle girdiğini gösteren pek çok işaret var. bu yüzden, insanın üzgün ve yalnız olması ve gözlerini açık tutması çok önemlidir, çünkü geleceğimizin dışarıdan gelip içimize girdiği, görünürde hiçbir şeyin olup bitmediği o durgun an, geleceğimizin kazara dışarıdan içimize girdiği o çığırtkan andan yaşama çok daha yakındır. üzgün kişiler olarak ne kadar sessiz, sabırlı ve önkoşulsuz davranırsak, yeni o kadar yolundan sapmaksızın, o kadar derinliklerine gelip girer içimizin, o kadar sıkıca onu ele geçiririz, o kadar çok bizim kendi yazgımız olup çıkar. i̇lerideki günlerin birinde içimizden çıkıp başkalarına yöneldiğinde, varlığımızın alabildiğine derinliklerinde onu akraba ve yakın hissederiz kendimize. ve bu da gereklidir.
abuk sabuk konuşmaya devam eden hoca müsveddesi. en son duyduğuma göre ismailağa'nın hali hazırdaki şeyhini kabul etmediği için dışlanmış. i̇nşallah diyelim. müslüman kabristanında yatacak yeri yok münafığın.

    münafık da demesemiydik ki ramazan ramazan :) sonuçta tekfir etmenin çok ağır sonuçları olabilir. hani ben de hiç dinlemiyorum ama en azından... öyle işte :)
bazılarına bir şey anlatmak imkansızdır asla anlamazlar bu yüzden onlara anlatmakta için uğraşmaya değmez.nato mermer nota kafa derlerdi eskiden.
iran, gazze meselesi ortaya çıktığından beridir hep atıp tutuyordu.şöyle vuracağız ,böyle gireceğiz,israili yok edeceğiz vb.... bir şey yaptı mı asla. her zaman ancak boş sözlerle dünyaya hava basan iran, şu sıralar dünyada müslüman ülkeler içinde türkiye nefretini körüklüyor.yalan haberler üzerinden.dünden beri dolaşıma giren yalan habere koca koca proflar,ağır abiler bile düşmüş.biz bir çikolata bile almazken silah satmak mı diye.güya türkiye nükleer silahlar vb satıyormuş israile tüikle belgeliymiş vb... bir gün sonra resmi kaynaklarla da yalanlanan bu algı oyunlarının içerde ve dışardaki hedefleri çok belli değil mi? içerde yaklaşan seçimlerde bıçaksırtı durumu kendi lehine çevirme, dışarda da iranın bölgeyi kendi gücü altına alması.
https://twitter.com/altaycemmeric/status/1772627792657580450?t=vzb_5gee8axxfjjxrgtesg
dış güçlerin gündeme getirdiği yeni oyun. neymiş efendim israil'in kullandığı çeliğin yüzde 65'i türkiye'den gidiyormuş. e ne var bunda?.. paranın dini imanı mı olur yani. yeri gelir direkt silah da satar. ona bakarsan filistine gönderdiği battaniyelerden de para almıyor. niye buna bakan yok?.. kanmayın böyle oyunlara. hırsız da derler, rüşvetçi de derler, filistin'in hakiki dostu da derler, israil'in düşmanı da derler... yapmasan da yaptı derler.
ebû hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre resûl-i ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“allah teâlâ’nın bir beldede en beğendiği yer oranın mescitleri, bir beldede en sevmediği yer de oranın çarşı-pazarıdır.” (müslim, mesâcid 288)

selmân-ı fârisî radıyallahu anh şöyle dedi:

şayet yapabiliyorsan, çarşı-pazara ilk giren ve oradan en son çıkan kimse sen olma! çünkü orası şeytanın savaş alanı olup bayrağını oraya diker. (müslim, fezâilü's-sahâbe 100)

berkânî sahîh’inde bu hadisi şöyle rivayet etmiştir:

selmân radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“çarşı-pazara ilk giren ve oradan en son çıkan sen olma! şeytan orada yumurtlar ve orada yavru çıkarır.”
bıçak sırtı bir yarış söz konusu. ak partinin içindekiler küstüm vermem derken karşı taraf yine aynı şekilde tuvalet terliği de olsa vereceğim modunda. zaten yalanoğlu reklam ,ajans, youtube, pr derken yapmadığı işleri yapmış gibi göstermekte usta. chp ve ittifaklarının çok uğraşmasına da gerek yok. ekrem beş yıldır kapattığı metrolarının üstüne bile metro fatihiyim yazan bir yalancı. ama kimin umrunda değil mi?
ittifaklar ak partinin aleyhine işliyor ama bir taraftan da vaatleri sorulduğunda hatırlamıyorum diye çamura yatan bir yalanoğlu var. aynı zamanda paranın kaynağını bir türlü açıklayamadıkları para sayma görüntüleri. i̇stanbul'da her iki tarafında kemikleşmiş oy oranı var kalan yüzde yirmi sonucu belirleyecek.o de siyasetle ilgilenmeyen kesim.hayırlısı ne diyelim. allah istanbulu yalanoğlundan kurtarsın duamız o yönde.
i̇nsan allah'a olan kulluğunu sadece ibadet saatinde gerçekleştirmez. i̇nsanın manevi yönü ne kadar kuvvetliyse marifetullah'ı ne kadar arzular ise allah'a olan ibadeti gün boyu devam eder. i̇nsan yaptığı mesleğin hayırlı olanını ve içinde harama bulaşmayacak olanını seçmeli, seçmeli ki işinin içine allah'ı katabilecek gönül huzuru olsun. insan aslında para için ter dökmez rabbi zaten karşılığını verecektir inancı budur, bu olmalı.
karşılığı verilmeyecek kaygısı güdenler her sabah rabbi için uyanmayan kimselerdir.

"sen rabbin için ter dök rabbin için yorul rabbini de işinin içine kat ki değerlensin yaptığın iş güzelleşsin bir mana olsun işinin içinde"