mimar sinanlar yetiştiren medeniyet

osmanlı imparatorluğu'nun insanlığa sunduğu hediyedir. musikiden tutunda kuşlar için yapılan evlere kadar bir bütünlük arz eden bir medeniyet içinde elbette mimar sinan, molla fenari, piri reis, nakkaş osman, tokatlı derviş ömer yetişecektir.

bugün mimar sinan yoksa medeniyet olmadığındandır.
akıl hastalarına bile musiki, su sesi dinleterek tedavi veren bir medeniyeti terk ettik biz.
gangnam style gibi gudubet eserler tabiki şimdi ön planda olur.

(bkz:bir medeniyet kıstası olarak mimar sinan)

artık mimar sinanlar şöyle dursun, mimar sinan'ı anlayanlar yetiştirmek mesele.
bir müddet sonra mimar sinan'ı bilenler yetişsin diye dua etmek zorunda kalmayız inşallah.

osmanlı medeniyeti değildir. çünkü osmanlı sadece bir tane mimar sinan yetiştirebilmiştir.

mimar sinan kayseri ağırnaslıdır.ağırnas bir rum köyüdür. evleri-yapıları mimarlara bugün bile ilham vermektedir.mimar sinan'ın mimarlığına da katkısı çoktur.mimar sinan bu anlamda bir medeniyetler terkibinin meyvesidir.mimar sinan'lar yetiştiren medeniyet meselesi ise;aslında bu ifadeyi şöyle değiştirmek lazım: mimar sinan'lara fırsat veren medeniyet.sanat-mimari eserler bugünkü tabirle "müşteri"nin talebi ve anlayış kapasitesi mümkünse ortaya çıkabiliyor.merhum turgut cansever yakın zamanlarda yaşamış çok kıymetli, bilge bir mimardı. devlet erkanı onun önerilerini hiç dikkate almadı. özellikle istanbul'a dair çok değerli, bugün keşke yapılsaymış denen fikirleri vardı.muhtemelen birçok proje fikri de "müşteri anlayışsızlığı"na takılmıştır.velhasıl; halkın ve para sahiplerinin talepleri belirleyici oluyor. onlar müşteri. cami yaptıracaklarsa kime gidileceğini onlar belirliyor. mimar sinan yetiştirmek mi daha zor yoksa mimar sinan'a iş yaptıracak zevkte bir toplum meydana getirmek mi? bence ikincisi.