ebubekir sifil – dertli sözlük
hani bir yazı okursunuz da "hah işte bu! ne de güzel anlatmış, helal olsun." dersiniz ve o yazıyı defalarca okursunuz ya... işte benim için o kıymette olan yazının sahibidir.

------iktibas-----

tek kanallı beslenmeyle okuduğu birkaç kitabın etkisinde kalarak "ahkam kesenler"e hepimiz rastlamışızdır. hep hayret ederim; ben okudukça, bildiğim hususların azlığını hissetmenin altında her geçen gün biraz daha fazla ezilirken, bir kaç kitap okuyan bu insanlar kısa yoldan nasıl "allame-i cihan" oluveriyor!.. bir veya bir kaç eseri -tabirimi mazur görün- "yalapşap" okuduktan sonra en çetin meselelerle ilgili köşeli laflar edenleri mi ararsınız, "bu husus kur'an'da yok" diyerek sağlam hadislerle sabit ahkâma itiraz edenleri mi....
netice olarak müfessirlerin yaptığı gibi, sözün sonunu "allah en iyisini bilir" diyerek bağlamayı şiar edindiğimiz sürece, okuduklarımız ve öğrendiklerimiz bize rıza-i ilahiye ulaşmada rehberlik edecektir. unutmayalım, öncekiler, ilim öğrenmeden önce "edep" öğreniyordu...
bu aralar hasta olan derin bir âlimdir.allahu â'lem yanlış duymadıysam uyku problemi çekmekteymiş.
çok hayırlı hizmetlere imza atan alim. ilmin izzetini tekrar canlandırdı. allah kendisinden razı olsun.
bu mübareği ne zaman görsem içim cız ediyor. üç beş kuruş parayı bir araya getirip şu adamın rahat bir şekilde hizmet edeceği bir vakıf idare etmek bu kadar mı zor olur yahu? bizim memleketin müslüman zenginleri ne kadar ferasetsiz, böyle hizmet kapıları varken bu alimlere, hocalara neden sahip çıkılmaz, çok üzücü.
i̇slam, şüphesiz garip olarak başladı ve günün birinde garip hale dönecektir. ne mutlu o garip mü'minlere!