israil – dertli sözlük
bu alçakların zalimlikleri karşısında müslümanlar olarak aciz kalmamızdan yoruldum, usandım.

her yandan ''lanet olsun israile'' mesajları yağıyor. ama fiiliyatta bunların değirmenine su taşımaktan da geri durmuyoruz. bunlara pabuç bırakmamak için seferber olmak lazım, yeri geldiğinde uyumamak lazım. çok uğraşmak lazım. günü birlik meselelere takılı kalmamak lazım. ama nerdee. benimki de laf! başta ben, kendim bu gayrette değilim.

bizim üzerimizden buldozerle geçerler gene de gıkımızı çıkaramayız. yarın öbür gün hesap vakti gelince halimiz ne olacak bilmiyorum. orada öldürülenler hep şehit. geri kalanlar ise ne bedeller ödüyorlar.

oklar yine bize döndüğünde kalp ile buğz etmekten, sosyal medyamızda bir şeyler yazmaktan başka elle de yapılabilecek şeyler olduğuna inanıyorum. fırsat varken en azından niyet edilmeli. yarın öbür gün bi yirmi otuz sene öncesine dönüverirsek kendi dertlerimizle uğraşmaktan kafamızı kaldıramayabiliriz.

bilmiyorum sözlük. kafam çok karışık, moralim çok bozuk. içimden bunlar geçiyor.
kahrolacağına dair ümidimizi yitirmemek dışında kendisine karşı bir şeyler yapabilmeyi istediğimiz adi bir çoğunluğun ülkesi.
özellikle ramazan aylarında, diğer zamanlara göre çok daha vahşileşen, saldırganlaşan terör örgütü.kudüs'te ve diğer filistin şehirlerinde kuduz köpek gibi saldırıyorlar müslümanlara şu anda.
üstadın
yıkılasın israil enkazını göreyim,
sana ülke diyenin yüzüne tüküreyim
diyerek kendisi hakkındaki düşüncelerimizi kısa ve öz bir şekilde ifade ettiği yer.
nasıl dava edinmişler ya hu insan izlerken hayrete düşüyor.
bu nasıl bir özgüven (!).
ne kullanıyorlar da böyle tek tip insan yetiştiriyorlar acaba.
(http://www.on5yirmi5.com/video/dunya/162229/israilli-yerlesimcinin-kustahligi.html)
"israil ancak güçten ve şiddetten anlar, konuşmaktan anlamaz" diyen erbakan hoca ne kadar da haklıymış. o yıllarca dünyadaki bütün gidişatın "büyük israil devleti" ni inşa etmek için kurgulandığını anlattı ve haklı da çıktı, (*)adamlar adım adım sonuca yürüyor, karşısında da hiç bir güç yok.

(http://www.youtube.com/watch?v=-zeqdjpsbzm)

ve yine "şiddet kullanmamak iyidir, işe yaradığı sürece.(malcolmx). siddet kullanılsa belki de tarihte ilk defa bu kadar yerinde kullanılmış bir şey olacak.
tarih boyunca hep şımarıklık yapıp allah tarafından defalarca cezalandırılan israiloğulları kavminin şu an yaşadığı ülkecik. i̇srailde 7 milyon yahudi nüfusu var fakat dünyanın neredeyse her yerine dağılıp lobicilik faaliyetleri yaparak hep kendilerini üstün göstermeye çalışmışlardır.

i̇srail hep kavga çıkarıp geri durup ağlayıp sızlayarak kendini haklıymış gibi gösteren şımarık çocuk rolü oynamıştır. abd ve almanya, i̇ngiltere gibi i̇slamofobia'yı azdırmak isteyen ülkelerin de çıkarlarını destekleyerek hep kendine yandaş bulmuştur. ama allah'ın da bir hesabı vardır elbet. kanını döktüğünüz yetimlerin kanında boğulacaksınız. sonunuz yakındır. (bkz:gazze israil in sonu olacak)
siyonistlerin üssü konumundaki ülke. eskiden müslüman ülkelere kendisi operasyon düzenlerdi. şimdi adı ali, mehmet, osman vb. müslüman isimlileri kullanıyor. (*) (*)
'i̇srail sadece ortadoğu'da 20.700 kilometrekarelik (işgal altındaki topraklar hariç) bir alana ve yaklaşık beş milyonluk bir nüfusa sahip herhangi bir ulus-devlet değildir. i̇srail semitizm, anti-semitizm, siyonizm ve yahudilik gibi tarihi derinliği olan aktörlerin ortaya çıkardığı bir siyasî unsur olarak daha geniş boyutlu bir tarzda tahlil edilmek zorundadır. aksi takdirde siyasî olayların kısa dönemli gelişim seyri ile tarihi olayların uzun dönemli dönüşüm seyri arasındaki bağlantıları yakalayabilmek mümkün olamaz. i̇srail devletini ortaya çıkaran insan unsuru yahudi toplumunun tarih hafızasının oluşturduğu kimlik, dünya görüşü ve tecrübe birikiminin ürünüdür. bu toplumun siyasî davranış kalıpları, tepkileri, planları, başarıları ve zaafları bu uzun sürecin eseridir.' (stratejik derinlik / türkiye'nin uluslararası konumu, küre yayınları, 15. baskı, s. 373, i̇st. 2004)