ankara – dertli sözlük
son yıllarda artan kitap kafeleri(*) ve kültürel faaliyetleriyle (bkz:adam) canlılık kazanan,
denizin yokluğunu telafi için yapılan parkı(*) bahçesiyle,tarihi mekanları ve şehri manen ayakta tutan cami ve türbeleriyle (*) gezilip görülmeye değer bir şehirdir.
sürekli istanbulla kıyaslanarak haksızlık edilen şehir. netice de şehri şehir yapan ne binaları ne kurucusudur, şehri şehir yapan içinde yaşayan insanlarıdır. en çok da bu sebeple sevilmeye layıktır.
vay efendim memur şehri, gudubet, soğuk, beton yığını vs diuenler bolca olsa da insanın memleketi olunca gayet güzel geliyor. sevmeyen gelmesin kardeşim.
sadece bünyesinde doğan veya gençliğini bünyesinde "heder" edenlerin sevdiği kentimsi. yahudi mimarisiyle dizayn edilen kent tıpkı yahudiler gibi soğuk, buz gibi. mimarideki bu soğukluk insanlarına da yansımış, eli iş tutan insanlarının büyük kısmı da robotik bir buzullukta yaşamaktalar(!).

allah'ın nasip ettiği güzelim havası da olmasa(ki onu da arabalar hiç etmekte çoğu kez) çekilmez bir kent.

bir de kocatepe camii'si var ki, her yerinden kibir fışkırıyor resmen. devlet biz dindarız, bakın kocaman bir cami yaptık daha ne olsun diyerek böylesi bir olaya imza atması anlaşılabilse de; hiç anlayamam beytullah küp şeklinde olanca sadeliğiyle ortadayken böyle janjanlı camileri halk nasıl kabul eder.

bir de ankaralı'ların diğer şehirlerdeki tarihi atmosferi çekememezlikleri vardır ki evlere şenlik, amaç nedir bilinmez. taşıdıkları tarihin neredeyse tamamına yakını bu ülkenin kanayan yaralarına tanıklık eden bir kentin halkı, neden bu kenti onlarca selçuklu ve osmanlı mimarisine sahip şehirlerle kıyaslarlar ki? üstelik ortada apaçık bu gerçeklik dururken sırf doğma veya büyümeden doğan bir aidiyet sebebiyle atıp tutmalar falan...
hiç hoş değil ankaralı arkadaşlar.
ankara'da doğmak da sizin sınavınız velhasıl, orayı sevmenize kimse bir şey demiyor(çölde doğan da çölü sever, kimse ona "ne diye çölü seviyon, çöl de sevilir miymiş be adam!" demez.; ama üstünlük üretme çabanız beyhude, bilesiniz...
içinde yaşamamış insanların hakkında atıp tutmaya bayıldığı, sürekli istanbul'la kıyaslanma haksızlığına uğrayan, belki istanbul'dan daha az sevilesi bir şehir diye hiç sevilmemesi gerekiyor gibi bir yanılgıya düşüldüğünü fark ettiğim, çoğu kimsece soğuk; resmi; beton yığınlarıyla(başka bir tabirle kutularla) dolu, içinde bol miktarda memur ve öğrenci barındıran, bu sebeple de memur şehri ya da bazen öğrenci şehri diye de adlandırılan, yine de bazı kimselerce çok sevilebilen "kent".