28 şubat sürecinde eylem yapan ablalarımızın görüntülerini görünce kendi kendime " önceden hakikaten herkes böyle kapalıydı" dedim. tesettürün amacından çıkmamak şartıyla bayanların istediği gibi giyinmesi taraftarıyım. ama amaçtan uzaklaşmadan.
i̇slam gösteri ve gösterişin hiçbir türüne sıcak bakmazken, helal dairenin çok dışında kalan teşhiri i̇slamileştirerek i̇slam-i teşhir ifadesini kullanmak anlatım bozukluğundan başka bir şey olmasa gerek. tıpkı tesettür defilesi, tesettür modası gibi.fakat bugün müslüman, dindar, inançlı, muhafazakar insanlar tarafından yapılan teşhirciliğin i̇slamda yeri olmasa da sözlükteki karşılığı i̇slam-i teşhir oluyor. teşhir deyince açılarak göstermek algılansa da aksine kapatılarak bir göstermenin de mümkün olduğunu sokaklarımız gösteriyor maalesef. tesettür; arapça setr kökünden gelen, örtünmek, örtmek anlamına zıt bir şekilde, teşhir malzemesi olarak görünme, gösterme amaçlı bir örtünme imajı çiziyor.özellikle modern dünyada tesettürlü bayanlar arasındaki bu kendini gösterme merakı dini veya örfi olarak bastırılmış olmaktan ziyade, siyasi olarak engellenmek, yasaklanmaktan ötürü gelişmiş bir psikolojinin ürünüdür tespitinde bulunabiliriz. bu yasak ve engellemelerin sebebi de örtünmek daha doğrusu tesettürlü olmak olunca, otomatik olarak gelişen bir toplumsal direnişle ‘’görünüyorum o halde varım’’ın tesettürlü bir gösteriye dönüşmesi kaçınılmaz oluyor. bütün bu yaşanmışlıkların üzerine ne eskisi kadar tesettürlü ne dayatılan kadar tavizkâr bir tutumla, görmezden gelinen tesettürlülerin görünür ama tesettürsüz olduğu bir zamana ulaştık. sokağa çıkarken ‘’ne şiş yansın ne kebap’’ ayarı verilmiş bir kıyafet ile vicdanlar rahatlatılırken, egolar tatmin edilmiş, laiklerin gazabından şıklığın gölgesine sığınılmış oluyor. bugün ne giysem? jürilerinin bile tepkisini çeken bir hal ile ‘’siz şık olmak için değil dikkat çekmek için giyinmişsiniz’’ yorumları eşliğinde tesettürü teşhir etmek, üniversitelerde sadece başörtüsü değil tesettür mücadelesi veren onca tesettür gazimize saygısızklıktan başka bir şey olmayacak. çünkü, yasaklanan başörtüsü değildi, onun adıyla tesettürdü. artık tesettürsüz baş örtmek mümkün olduğu için başörtüsü yasağının da bir anlamı olmayacaktı. kampüslerdeki tesettürsüz örtülülerin kimseye zararı yok çünkü.bununla beraber islam-i teşhirin sosyal medya ayağı, başörtümle her yerde görünürüm iddiasına girmiş yer bildirimleri, tesettürsüz twitler, instagramdaki perdesiz evler.... dizilerle ‘’tesettürlü’’ kızların dünyasının teşhir edilmesi, başörtülü bir kızın ev hali nasıldır? gizeminin çözülmesi, sokakların daha huzurlu olmasını sağlamasa da ekranda kendi gibileri görmek, ya da artık ekrandakiler gibi olabilmek imkanını yakalamış kızların gönlünde bir huzura sebep olmuş olabilir. bir zamanlar televizyonlarda görünür olmamak bir erdem iken, islam-isini ürettiğimiz tv kanallarının da etkisiyle artık tv'lerde bizden birilerinin olması daha doğrusu görünebilir olması bir gurur kaynağı...moda dergilerinin ya da kapak kızlarının tesettüre girmesiyle, teşhirin doruklarında âla işler yapanların tesettürlü kızların soyunma odasına girmesi gibi eşzamanlı operasyonlara müsaade ediş neden? bu her şeyin satılabilir, pazarlanabilir olduğu, zevki sefa dünyasının arka kapısından cennete sınavsız geçiş hakkı mı sağlıyor yoksa tirajlar?devlet adamlarımızın eşlerinin başörtülü ama yer yer tesettürsüz oluşu faz-ı kifayet mi ettiriyor bizim evlatlarımızdan?cahiliye devrinde iman eden müminlere işkence edilirken üzerlerine koyulan o taşlar, her dönem biz müslümanların üzerine yeniden koyulduğu için mi bunca ezilmişlik? fakat sahabe kadar dik duramayış neden?(bkz:teşhir afettir)
(bkz:süslüman)
i̇nsanoğlunun her yeni saçma fikrine "modern" başlığını getirerek bu kelimeyi nasıl kılıflaştırdığının göstergesi.
modernleşmek gelişim göstermek anlamı taşırken, burada neyi geliştirdiklerini tam olarak algılayamadım. bir elbiseden 3 parçayı eliyle yırtıp, "vaaaav, inanmıyorum moda harikası" diye alkışlanan pos bıyıklı metroseksüel erkeğimiz cemil ipekçi kafası bile daha mantıklı geliyor. en azından adam salmış kendisini, kafası güzel.
her değişimi gelişim olarak adlandıran bir zihniyetten ne beklenir ki?
(bkz:modernizm)
modernleşmek gelişim göstermek anlamı taşırken, burada neyi geliştirdiklerini tam olarak algılayamadım. bir elbiseden 3 parçayı eliyle yırtıp, "vaaaav, inanmıyorum moda harikası" diye alkışlanan pos bıyıklı metroseksüel erkeğimiz cemil ipekçi kafası bile daha mantıklı geliyor. en azından adam salmış kendisini, kafası güzel.
her değişimi gelişim olarak adlandıran bir zihniyetten ne beklenir ki?
(bkz:modernizm)
ahir zaman tesettürüdür. pardesüler rengarenk ve dapdar olmuş, evrim geçirerek kap'a dönüşmüş ve evrimin son evresi mendil başörtüler ve şallar olmuştur. (*)
tesettürlü olduğunu zanneden giyinmiş çıplaklara verilen çağdaş isme denir.
tesettürlü olduğu için kendini ezik hisseden bir takım zihniyetlerin, çağdaşlık propagandası altında ortaya koyduğu giyim tarzı..
"müslümanın modası takva elbisesidir.."
"müslümanın modası takva elbisesidir.."
(bkz:kapalı çıplaklar.)
örtünmenin ilgi çekmemek olduğu bilincinden uzaklaşarak, modaya uygunluk arayışını ön plana çıkarmış olabilmek.
yan yana gelmesi hiç münasip olmayan iki kelime.ve ne yazık ki yanı başımdaki bir çok kişinin (akraba, arkadaş, hatta kardeş) kurban gittiği bir akım..bazen onlara (modern tesettürlülere) çok kızıyorum bazen de kendime..çok mu yavaş davranıyoruz diye