bir çok hikmeti bağrında taşıyan zaman dilimi. aslında hayatı gece yaşamak lazım önce.
şöyle demiş nazan bekiroğlu;
'gecenin sırrına vakıf olanlar mutlu uyuyanlar değil,mutsuz uyanıklardır.gecenin sırrı kapılarını ancak acı çeken kalplere açıyor.bu yüzden geceler uykudan çok uyanıklık taşıyor.'
gece sevgili ile buluşma mekanıdır... gündüzleri onca insan arasında yalnızlık çekerken, seni anlayıp, dinleyecek sevgiliye arz-u hal'de bulunma zamanıdır...
gece hayatın etüt odasıdır. ayıpları örten ve düşündürendir. gece ilhamdır. yorucu bir yolculuktan sonra, mola verilen dinlenme tesisidir.
i̇brahim sadri'nin bir şiiri geldi aklıma :
"gece gece gece
her yağmur tanesini bir melek indirirken yeryüzüne
her yalanı yüz şeytan taşıyor olabilir mi
bilmiyoruz
çünkü
bilincimiz içerken binlerce yılın karmaşık şurubunu
kameraya bakıp kalabalık şeyler söylemek ve gülümsemekle meşgulüz şu an
sonra oturup düşüneceğiz bütün bu olanları
yusufu düşüneceğiz, yakupu, musayı
i̇sayı düşüneceğiz, nuhu ve öbürlerini
ve efendimizi
efendimizi"
kendimizi kendimize sormak için iyi bir fırsat. (http://www.youtube.com/watch?v=afwjvgs3-fo)