musa'nın "vallaaa!"sı koparmıştır.
sessiz, sözsüz, aşkın gerçek anlamıyla yaşandığını düşündüğüm, sinemada da yeni bir tür oluşturan,güzel bir türk filmidir.
tarık tufanın kekeme çocuklarından birinin beyaz perdeye düşmesidir uzak ihtimal. çok özel bir film benim için. aåžk hikayelerinin bu kadar masum kalabilmesi içe ferahlık veriyor doğrusu. yarım bırakıldığından sonu olmadığından olsa gerek bende iran sinemasını hatırlatan bir soluk bıraktı. (bkz:baran& yönetmen majid majidi)
eğer klasik türk sinemasındaki gibi kavuşma sahneleri yada zihnimize empoze edilmeye başlanan, doğru gibi gösterilen yanlış, iğrenç sahneler bekliyorsanız sakın izlemeyin bu film size göre değil..
eğer klasik türk sinemasındaki gibi kavuşma sahneleri yada zihnimize empoze edilmeye başlanan, doğru gibi gösterilen yanlış, iğrenç sahneler bekliyorsanız sakın izlemeyin bu film size göre değil..
ben aşkın uzak ihtimal olanını sevdim. bunu biri bir yerde dedi ama vallahi hatırlamıyorum. kimse demedi ise ben demiş olabilirim.
mutlu sonla bitmeyen masumane bir aşk filmi . gerçekten uzak bir ihtimal olan bir aşkın filmi .
okulu vakti zamanında,uzatmadan bitirebilmem olasılığı.
"söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir,
kağıtlarda yarım bırakılmış şiir"... diyor ya şair...
belki de en güzel aşk yarım kalandır...
maslow ya da gestalt demişti ya "bitmemiş işler","söylenmemiş sözler" her zaman akılda kalıcığı oynar...
kağıtlarda yarım bırakılmış şiir"... diyor ya şair...
belki de en güzel aşk yarım kalandır...
maslow ya da gestalt demişti ya "bitmemiş işler","söylenmemiş sözler" her zaman akılda kalıcığı oynar...
gerçekleşmesi zor ...
genç müezzinin rahibeyi görmek için belki onla göz göze gelebilmek için, bulaşıkları tekrar tekrar yıkadığı sahne için dahi defalarca izlenebilecek etkileyici film.
uzak ihtimal söylenemeyen bir aşk hikã¢yesi etrafında dönen, başrollerindeki nadir sarıbacak ve görkem yeltan'ın muhteşem bi oyun sergidedikleri izlenilesi bi filmdir.