twitter – dertli sözlük
i̇nsanların kelime dağarcığının dar bir kalıba sokulduğu, bir sms mahiyetinden bir adım bile öte gidilemeyen, hayatın her anını paylaşmaya zorlayan, her kafadan bir sesin ve kimi zaman her sesten bir kafanın çıktığı, sıkıştırılmış hayatların cıvıltılı sistemidir.
twitter nemen birşey hâlâ anlamış değilim. millet girip bıdı bıdı konuşuyor. bir kısa mesaj mahiyetinde millet ne derdini anlatabiliyor. i̇yi ki bir hesabım yok, facebook'a bi bulaştık, içinden çıkamıyoruz. bırakın twitter zengin mekanı olsun. adı üstünde cıvıltı. biz yine yolumuza devam.
giriş yaptıklarında aslan kesilenlerin, çıkış yaptıklarında ise hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam edenlerin bulunduğu site. klavyesi olan sallıyor. hayrolsun bakalım.
türkiye'deki kullanıcılarla ilgili bir infografik, epey ilginç sonuçlar var.
(http://webrazzi.wpengine.netdna-cdn.com/wp-content/uploads/2013/02/twitter-turkiye-2013-infografigi.jpg)
sosyal medyadan sosyal meydana kolay taşınabilmeyi sağlıyor bazen. güzel yanları mevcut, bilinçli kullanıcı isek. sevdiğimiz yazarların yeni çıkacak kitaplarını, dünya görüşümüze uygun fuar, etkinlik, panel, söyleşi, seminer bilgilerini bu mecradan kolay 'takip' edebiliyoruz.
bana en büyük katkılarından biri de, #bogazicinemescid tag'ı altında yazılanlardan kendi fakültemde bir mescidin olduğunu öğrenmemdir. güzel şeylere de vesile olabiliyor vesselam. ama tekrar vurgulamak gerekirse, doğru kullanıldığı sürece. örneğin; sosyal medyada kadın için tesettür, dişiliğinden çok kişiliğini ön plana çıkarmak; fotoğrafsız profil kullanmak; evinin, ailesinin mahremini paylaşıma sunmamak diyebiliriz. keşke her şeyden arınılsa ve sadece o (cc) konuşulsa. lakin... (*)