yaşlandığını hissetmek – dertli sözlük
artık bir umudunun olmadığını hissettiģin andır. i̇ster 20 yaşında ol ister 80. umudunu kaybettiğin an yaşlandın ve ölüme yakınsın demektir.
eskiye özlem duyduğun an başlayan durumdur. bu nedenle hep daha ilerisini, daha güzelini yapan insanlar asla yaşlanmazlar.
elinde bastonla geziyormuş gibi hissetmektir.
mezar yeri bulmaya başlamaktır.
mahallede top oynayan çocukların topunun camı kırarak içeriye girmesi sonucu topu kesmektir.
evladım körüm ben şurda ne yazıyor,orda ne var,ne dedin muhabbetlerine girmektir.
yaşınız sorulduğunda "hiç saymadım,bilmiyorum" cevaplarını vermektir.
sözlükteki yazarların tahmini yaşlarına gülmektir.
kaldırımların üstünde ağırlık olduğunu bilmektir.
huzur evinde yaşıyor olmamaya sevinmektir.
gençlerin gözüne görünmemeye çalışmaktır,ikiye ayrılan gençleri(yaşlılara moruk diyenler,itip kakanlar ve karşıdan karşıya geçirenler,elindeki poşetleri alıp taşıyanlar) gördükçe bastonundan çiçek ve ateş çıkmasını istemektir.
arefe geceleri bayram heyecanından uyuyamamanın yerini, yorgunluktan uyuyamamak almışsa yaşlandığını hissedersin.
yaşanmak için vakit bulamadım diyen bir amcamız var mahallede aha bu sözlüğü komple cebinden çıkartır
bebeliğini gördüğünüz, altına pislediği zamanları hatırladığınız veledlerin bir süre sonra görülmesi. hatta çoğu zaman hissetmek hafif kalır; şok geçirmek tabiri daha uygun...
birtakım şeyleri yapmak size zor geliyorsa, gözünüz kesmiyorsa artık yaşlanmışsınız demektir.