mustafa kutlu'nun ilk olarak 24 sene önce yayınlanan kitabı. çok yoğun bir anlatıma sahip olan kitap seksen küsur sayfa. aslında sır, mustafa kutlu'nun okuyucuya ne mesaj vermek istediğini en iyi anlatan kitap. yazarın bundan sonraki kitapları da sır'daki esrarın aslının biraz daha anlaşılmasına yardım ediyor gibi görünüyor.
mesela kitapta bahsedilen tarikat-medya-siyaset üçgenindeki sorunlar ve bilim ve sanat camiasındaki problemler daha sonra sıradışı bir ödül töreni ve chef'te daha ayrıntılı işlenmiş.
mustafa kutlu'nun son kitabı nur da bir açıdan sır'ın devamı niteliğinde. ikisi de tasavvufun asıl amacının kalbi temizlemek olduğunu vurguluyor.
"mürid" in hikayesinin anlatıldığı kısım günümüze de ışık tutacak nitelikte.
saf, şehrin günahlarına bulaşmamış makam ve paradan haberi olmayan müridin efendi'ye ulaşamaması gerçekten çok iyi tasvir edilmiş.
aslında günümüz cemaat ve tarikatların temel sorunu da buradan kaynaklanıyor gibi geliyor bana.
--- iktibas ---
mürit anladı ki aşıp geldiği engeller efendisi ile arasında uzanıp gitmektedir.bundan öteye geçmeyi edepdışı bildi. parlak kumaş elbiseleri ile, diz kırıp oturmayı beceremeyen siyaset adamları, bankacılar, sanayiciler, polisler, askerler, artistler, din adamları; onların altında tüccarlar,memurlar, müdürler, şefler, şef yardımcıları.
hatta işçiler. mürit bir ara garip başını kaşıyıp işsiz güçsüzleri de gördü.
efendi ona kalkıp bir "hoşgeldin" diyemedi.
testi ile arasında duranları çiğneyip geçemedi.
müridin hasret ateşini dindiremedi.
yandı mürit.testiyi bırakıp tekkeden çıktı mürit.
bundan geri efendisi için de dua etti mürit.
--- iktibas ---
hulasa sır her açıdan tam bir başyapıt niteliğinde.
mesela kitapta bahsedilen tarikat-medya-siyaset üçgenindeki sorunlar ve bilim ve sanat camiasındaki problemler daha sonra sıradışı bir ödül töreni ve chef'te daha ayrıntılı işlenmiş.
mustafa kutlu'nun son kitabı nur da bir açıdan sır'ın devamı niteliğinde. ikisi de tasavvufun asıl amacının kalbi temizlemek olduğunu vurguluyor.
"mürid" in hikayesinin anlatıldığı kısım günümüze de ışık tutacak nitelikte.
saf, şehrin günahlarına bulaşmamış makam ve paradan haberi olmayan müridin efendi'ye ulaşamaması gerçekten çok iyi tasvir edilmiş.
aslında günümüz cemaat ve tarikatların temel sorunu da buradan kaynaklanıyor gibi geliyor bana.
--- iktibas ---
mürit anladı ki aşıp geldiği engeller efendisi ile arasında uzanıp gitmektedir.bundan öteye geçmeyi edepdışı bildi. parlak kumaş elbiseleri ile, diz kırıp oturmayı beceremeyen siyaset adamları, bankacılar, sanayiciler, polisler, askerler, artistler, din adamları; onların altında tüccarlar,memurlar, müdürler, şefler, şef yardımcıları.
hatta işçiler. mürit bir ara garip başını kaşıyıp işsiz güçsüzleri de gördü.
efendi ona kalkıp bir "hoşgeldin" diyemedi.
testi ile arasında duranları çiğneyip geçemedi.
müridin hasret ateşini dindiremedi.
yandı mürit.testiyi bırakıp tekkeden çıktı mürit.
bundan geri efendisi için de dua etti mürit.
--- iktibas ---
hulasa sır her açıdan tam bir başyapıt niteliğinde.