iskender pala'nın 2007 yılında kapı yayınlarından çıkan kitabı. kitap 5 ayrı hikã¢yeden oluşuyor hikayerlede ki monologlarda ve dialoglarda ki aşkın, aşıkın, maşukun tarifi insanı büyülüyor şiir tadında hikayeler anlayacağınız.
(bkz:iskender pala)
iskender pala'nın muhteşem aşk hikayelerinden oluşan kitabı. aşkla okuyacaksınız....
--spoiler--
dilenciden sultana, köleden efendiye
hã¢n'ım hey!..
sen ki muhabbet gülistanıma revnak bağışlayanım, efendimsin,
sen ki arzum, emelim, hicranım ve elemimsin,
ayrılığından dolayı yardım dilenmeye takatim yok senden, kapında kendini
kaybedenlere gıptayla geçen ömrümde bir takate de ihtiyacım kalmadı artık.
sevgili eşiğinde ölene değil sağ kalana şaşmak gerekir, der bir bilge
ama ben senden uzakta, aşkınla hasta, ama aşk sayesinde sıhhatteyim.
araya bunca yılın hasreti girmişken bir gün seni görmeye
dayanabilir miyim bilmem, ama her sabah seni görüyor ve yüzünden aldığı güzellik ile insan içine çıkıyor
diye güneşe, eşiğini döne dolaşa senden nur çalıyor diye her akşam mehtaba bakıyorum, bilesin.
"bugün nasılsın ey kã¢inatın başı dönmüş yıldızı?" diyorum ona, hasbıhal ediyorum;
"ne haldedir sevgilim, hoş mudur, safaca mıdır istanbullar sultanı bugün?"
diye tekrar soruyorum.'...' velhasıl günlerce ve gecelerce güneşlere ve aylara durmadan ve dinlenmeden
seni soruyorum, hã¢l㢠bir haberini alamayışımı şikã¢yetle söylüyor, anlatıyorum.
senin beni unutma ihtimalini hatırlayıp çıldırıyorum bazı günler
ve bazı geceler yüzünü eskisi gibi hayal edemeyeceğimden korkup kahroluyorum.
sonra tevbeler ediyorum. seni unutma ihtimalini düşündüğüm için.
--spoiler--
--spoiler--
dilenciden sultana, köleden efendiye
hã¢n'ım hey!..
sen ki muhabbet gülistanıma revnak bağışlayanım, efendimsin,
sen ki arzum, emelim, hicranım ve elemimsin,
ayrılığından dolayı yardım dilenmeye takatim yok senden, kapında kendini
kaybedenlere gıptayla geçen ömrümde bir takate de ihtiyacım kalmadı artık.
sevgili eşiğinde ölene değil sağ kalana şaşmak gerekir, der bir bilge
ama ben senden uzakta, aşkınla hasta, ama aşk sayesinde sıhhatteyim.
araya bunca yılın hasreti girmişken bir gün seni görmeye
dayanabilir miyim bilmem, ama her sabah seni görüyor ve yüzünden aldığı güzellik ile insan içine çıkıyor
diye güneşe, eşiğini döne dolaşa senden nur çalıyor diye her akşam mehtaba bakıyorum, bilesin.
"bugün nasılsın ey kã¢inatın başı dönmüş yıldızı?" diyorum ona, hasbıhal ediyorum;
"ne haldedir sevgilim, hoş mudur, safaca mıdır istanbullar sultanı bugün?"
diye tekrar soruyorum.'...' velhasıl günlerce ve gecelerce güneşlere ve aylara durmadan ve dinlenmeden
seni soruyorum, hã¢l㢠bir haberini alamayışımı şikã¢yetle söylüyor, anlatıyorum.
senin beni unutma ihtimalini hatırlayıp çıldırıyorum bazı günler
ve bazı geceler yüzünü eskisi gibi hayal edemeyeceğimden korkup kahroluyorum.
sonra tevbeler ediyorum. seni unutma ihtimalini düşündüğüm için.
--spoiler--
kitapta yazan hikayeleri okuyunca insanın kendisini aşktan çok çok uzak bir gezegendeymiş gibi hissettiği bir iskender pala klasiği.