tesettür – dertli sözlük
tesettürlü olup da bu çizgide olmayan kardeşleri eleştirmek çok klasik bir davranış olacak. zira osman nuri topbaş hocaefendi,

''tesettür;
cinsiyeti evde bırakıp,
şahsiyetle dışarı çıkmaktır..''

diyerek çok da güzel özetliyor durumu.
vay be; ne kadar ilginç arkadaş!

konu tesettür ve tesettürle alakalı bilinenler sunulmakta, ayetler hadisler paylaşılmakta.

ve şöyle bir göz gezdirdim başlığı; bir allah'ın kulu şöyle dememiş:
-tesettür sadece kadın içindir, erkekler dilediğini yapabilir.
ya da şöyle:
-erkekler on numara tesettüre sahipler, bir de kadınlara bak!

buna rağmen ilginç bir şekilde başlıkta tesettür mefhumunu erkeklere yıkıp, sorumluluktan sıyrılmak gibi garip bir saçmalık sezdim ben.

şu noktada kimsenin bir itirazı yoktur sanırım:
kadınlar için de erkekler için de tesettür vardır ve bu dini bir vecibedir her iki taraf içinde. ama kadınlar için var olan tesettür kavramı erkeklerinkinden çok daha kapsamlıdır.
bunu en net biçimde namazın şartlarından setr i avrette görmemiz mümkün, kadın için nasıl bir örtünme, erkek için nasıl bir örtünme öngörülmüş görülebilinir.

ve şu da genel kabuldür diye umuyorum:
dışarıda müslümanından tutun, kafirin veya ateistin önde gidenlerine kadar erkeklere bir bakın. dinin erkeğe tesettür diye biçtiği mefhuma uygun olmayan elbette var olmakla beraber, devede kulak mesabesindedir.
buna karşın aynı gözlemi bir de kadınlar için yapın, sonucun tam tersi olduğunu görmek insanın içini acıtsa, canını sıksa ve dertlendirse de zor olmasa gerek. evet, islam'ın emrettiği tesettüre uygun giyinen bayan sayısı da devede kulak mesabesinde.

hal bu iken, neden kadınların tesettürü üstüne gidilmesi kadınları bu kadar rahatsız ediyor?
aslında kadınların da bu konunun üstüne gitmesi gerekmiyor mu?

şunu derseniz "eyvallah" der ve can kulağıyla sizi dinlerim:
-kardeş haklısın derdinde, ciddi bir problem bu toplum nezdinde. ama üslubun ve gittiğin yol yanlış, doğrusu şu şu olmalı... ...
başım gözüm üstüne...


ama bunun dışında yapılan tanımlamalar, birilerini normalleştirme çabaları veya erkeklere laf çakmalar vb. hoş değil. bırakın bu işleri de, var olan şu sorunla alakalı çözümler üstüne tartışalım.
bence aslolan bunu mümin kulların tartışmasıdır. bir erkek bunu tartışma konusu olarak görebiliyorsa ne mutlu ona, sonuçta bu onun iman ve namus kavramlarını kavrayabildiğini gösterir. ancak bizler ne kadar bu hisleri taşısakta hanım ablalar bunları koruyamadığında , yarı koruduğunda her şey anlamsızlaşıyor.

(bkz:âla kızı)
kadının kadınlığını gösteren; ama dişilliğini ön plana çıkarmayan, zinetlerini sergilememesi için giyinmesidir.

harici kadının kadınlığının belli olması gerekir, ki karşı taraf ona göre davranış sergileyebilsin; bu hususta peygamberin ellerinde kına olmayan kadınlardan biat almaması önemli bir tutum ve kıstastır.
yoksa dar elbiseler giyip vücut hatlarıyla veya başının iki katı büyüklüğünde bir saç yapımıyla ben kadınım demek tesettür değildir.
mahrem olan her şey tesettüre muhtaçtır. tesettür emrinin ve kavramının doğru bir algı oluşturabilmesi için, bu topluma önce mahremin ve mahremlerinin ne olduğu hatırlatılmalı. ve doğru temsiller, ah. sıkça anılmalı.
gözleri âmâ olan hz. i̇shakın ziyareti üzerine perdenin arkasına geçen aişe validemize, hz. i̇shak sorar:
-benden de mi sakınıp hicaba bürünüyorsun; hâlbuki ben seni görmüyorum.
cevap ise zihne kazınır:
-sen beni görmüyorsun da ben de mi seni görmüyorum? (*)