siyaset – dertli sözlük
bir çok yalanın döndüğü, işin aslını astarını bilmeden herkesin yorum yaptığı alan. mecliste ki bakanlar bile kavga etmeden duramıyorken, bilek gücünü, hakareti, bağırıp çağırmayı işin içine katmadan konuşmayı bilmiyorken, güvenin! en doğrusu onların dediğidir denilen alan...
halkın saçma sapan kelime israfı yaptığı alan. boş boş siyaset konuşacağına aç 2 3 sayfa kitap oku nedir yani . sorsan ülkeyi kurtaracak.siyasiler ise hergün yalan söylerler gereksiz gereksiz konuşurlar. herşey hakkında en yücesinden ahkam keserler ama hakikatte hiçbirşey yapmazlar. sözde ağızları dilleri var .
toplumsal, kurumsal veya ülkece yaşadığımız herhangi bir problemin çözümünü siyasette aramayı mantıklı bulmuyorum. özellikle bir siyasi parti taraftarlığı yapmak hiç mantıklı gelmiyor. çünkü bu gün a dediğin şeye yarın b demek zorunda kalabiliyorsun. kaldı ki siyasi partiler, bütün amacı dünyevi menfaatlerle dolu insanların toplanma mekanı olmuşken böylesi bir ortamda niyetini korumakta çok zor olsa gerek. niyeti halis olup bu doğrultuda yürümeye çalışan yiğitlere selam olsun.

ama bana kalırsa çözümü ahlaklı nesiller yetiştirme çabasında aramak lazım. hangi görüşten olursa olsun kul hakkı yemeyen, adil, kurallara riayet eden, dürüst, namuslu, işinin ehli olan insanların sayısı arttıkça o toplumun problemleri çözülmeye başlayacaktır.

o yüzden herkes elinden ne kadar geliyor idiyse düzgün insan yetiştirme çabası içerisine girmeli. çözümü burada aramalıyız.
bugün depremde mühendislik, müteahhitlik gibi alanlarda yetkinlikten ne kadar uzak olduğumuzu müşahede ettik. yalan dolanın, rüşvetin sahtekarlığın bin türlüsünün döndüğü bu alan, beni de bir girişim niyetinden uzaklaştırmaktadır. peki hal böyle diye kim ev yapmaktan vazgeçiyor... siyasetin de pek farklı olduğunu düşünmüyorum. belki herkes siyasetten anlamamalı ama en azından düzgün temsilciler seçmekte feraset sahibi olmalıdır. siyasetin kötülüğünü görüp el etek çekmek bizi ancak köleliğe götürür. kul hakkı yemeyen, dürüst, namuslu, işinin ehli köleler belki de düşmanlarımızın en çok isteyeceği şeydir. bugün şap hastalığı ile yapay etin reklamını aynı anda yapan tv'nin gerçek sahipleri için o eti yedikten sonra kıldığınız namazın ne zararı var...