sarp yokuş – dertli sözlük
kur'an-ı kerim'de beled suresi 11. ve 12. ayetlerde geçen kavram.
akabe olarak geçer. akabe'yi 'zor geçit' olarak tercüme edenler de vardır ancak ekseriyet 'sarp yokuş' demiş.

incilde ise benzer ifadelerle 'dar kapı' kavramı geçer.

sarp yokuş'un ne olduğu ile ilgili tafsilat ayetlerin devamında bahsedilmiş. daha bütünlüklü bir okuma için beled suresi'nin tamamını okumak gerek. suat yıldırım meali aşağıdadır.

haftada bir, dizinin dibine oturup, tefsir dersi aldığım hocamın 'sarp yokuşu nasıl anlamalıyız?' şeklindeki soruma verdiği kısa ve öz cevabı da buraya aktarıyorum.
el-cevap:
''her nefsin kendi imtihan şartlarında hayat boyu karşılaştığı tüm zorlukların toplamı o akabedir.''

beled suresi:

1. hayır! gerçek, kâfirlerin dediği gibi değil.bu şanlı belde hakkı için!
2. senin bu beldeye girişin hakkı için!
3. hem o değerli baba, hem o değerli evladının hakkı için:
4. biz insanı, imtihan ve çile yüklü bir hayata gönderdik.
5. o insan kendi üzerinde kimsenin güç sahibi olmadığını mı sanır?
6. ''ben yığınla servet tükettim.'' diye övünüp durur.
7. kendisini gören olmadığını mı sanır?
8. biz ona görmesi için gözler,
9. gönlüne tercüman olacak dil ve dudaklar, vermedik mi?
10. ona hayır ve şer yollarını göstermedik mi?
11. fakat o sarp yokuşu aşmaya çalışmadı. (böyle yaparak verilen nimetlerin şükrünü eda etmedi.)
12. sarp yokuş, bilir misin nedir?
13. sarp yokuş: bir köleyi, bir esiri hürriyetine kavuşturmaktır!
14. kıtlık zamanında yemek yedirmektir.
15. yakınlığı olan bir yetimi,
16. ya da yeri yatak, (göğü yorgan yapan, barınacak hiçbir yeri olmayan) fakiri doyurmaktır.
17. hem sarp yokuş: gönülden iman edip, birbirlerine sabır ve şefkat dersi vermek, sabır ve şefkat örneği olmaktır.
18. i̇şte hesap defterleri sağ ellerine verilecek olanlar bunlardır.
19. ayetlerimizi inkâr edenlerin hesap defterleri ise, sol ellerine verilecektir.
20. onların cezası da, kapıları, üzerlerine sımsıkı kapatılmış ateş deposuna konulmak olacaktır.