dost – dertli sözlük
sağımızdadırlar, solumuzdadırlar, belki de arkamızdadırlar ama asla karşımızda değillerdir.
kıymetine ve önemi binaen dün dinlediğim bir kıssa.
hem dünyada hem ahirette lazım olacağına dair.

mizan kurulur, hesap günü gelir. sevapları ve günahları denk gelen kul anasının babasının yanına koşar.
- 'sevabım ve günahım denk geldi. bir sevabım daha olursa cennete gidebileceğim. sevaplarınızdan birini bana verebilir misiniz.'
anne baba;
- 'yavrum. daha bizim hesabımız görülmedi, ne olacağımız belli değil' derler.
kul geri huzura gelir. cenabı hak;
- ' dünyadayken yarenlik ettiğin bir dostun var mıydı' der.
kul var ya rabbi der ve bir koşu dostunun yanına var. anlatır durumu.
dostu;
- 'benim hesabım daha görülmedi, ne olacağım belli değil. bari sen kurtar kendini' diyerek verir sevabını.
bunun üzerine cenabı hak;
- 'ey kulum. seni de o samimi arkadaşını da ikinizi birden aldım cennetime.'
salih mirzabeyoğlu:
''yalnız bir dostum olsun; ama benim herşeyim o olsun, onun herşeyi de ben.'' demiş.

insanların çok yakın arkadaşları var, ahbabı var, sevdikleri var, kardeşleri var ancak dostları yok. yahut sözün ufku çok aşkın.
saçından sürüyerek kazanılmayan varlık. bak ben denedim. gittim dedim ki gel sen benim dostum ol. hatta şuan dostum oldun.he tamam dedi, dostun oldum.sevindim.sevindik.sonra gitti.the end.