onu ilk kez nihilizme eleştirel bakış adlı milliyetçi bir türk akademisyenin çalışması (!) ile tanıdım. eser tamamen thomas bernhard eleştirisi üzerine kurulmuş ve eleştirinin dayanak noktası thomas bernhard'ın babasının annesinin kocası değil dostu olması ve dedesinin anarşist bir başarısız yazar olması ve thomas'ın da dedesinin elinde yetişmesidir. thomas bernhard 1931 yılında hollanda'da doğmuş fakat hayatının büyük bir bölümü avusturya'da geçmiştir. kendisi de aslında avusturya'yı en çok eleştiren, yerden yere vuran, yeri geldiğinde aşağılayan bir avusturya milliyetçisidir. çocukluğunda bakkal çıraklığı yapmıştır. akciğerinden rahatsızdır doğuştan. çocuk yaşta müziğe merak salmıştır. aslında hayatını iyice okuyabilmek için sel yayınlarından çıkmış otobiyografik beşleme'sini okumak gerekir fakat youtube'da bir nevi dipnot adlı kanaldaki söyleşilerin çevirilerini dinleyerek buradaki ayrıntılara da kulak verilebilir. thomas daha çok dedesinin elinde yetişir. dedesi anarşist bir yazar fakat başarısız. dedesi torununa anarşizmi çocuk yaşta aşılar. bu yüzden thomas bernhard'ın eserlerinde ve röportajlarında bireyci anarşist fikirlere sıkça rastlanır. ona göre devlet insanı mutsuz eder ve devlet suçludur. bunu ailesinin temelsiz oluşunun suçunu devlete bağlamasıyla da bağdaştırabiliriz. belki de temelde böyle bir bağlantı kurmuştu ama bir keşif olarak devletin insanı, bireyi mutsuz kıldığına inandı ve devlete sırtını dayayanlardan nefret etti eserlerinde. hem devletten hem de avusturya'dan nefret etmesine rağmen avusturya devleti tarafından ödüllendirildi. çoğunlukla roman yazmış ve tiyatroları da var. romanları uzun cümlelerden oluşmakta ve çokça tekrar içeriyor. tekrarlar anlatının psikolojik havasına bürünülmesi amacıyla yapılmış. bir avrupalı ne kadar samimi olabilirse, thomas bernhard samimi bir insan.