elden gelen hiçbir şeyin olmaması acı verici, insanın kanına dokunuyor. neyse ki binlerce yıllık bir yük taşıyıcısı değiliz; ihtimal 80'lik bir ömrün emanetçisiyiz alt tarafı. sabır yazılmış alnımıza; bu teslim olmak değil, aksine o'na sığınarak aksak da olsak yürüyedurmak demek!
şimdilik bir anlaşma daha yapıldı. i̇nşallah kalıcı olur demek istiyorum ama filistin devleti kurulmadıkça bu içimizi soğutacak bir şey değil.
yalnızların ve insan olarak kalabilenlerin yurdu... tarih onlara insan diyecek...
dökülen kanların, akan göz yaşlarının, yükselen feryatların elbette bir karşılığı olacak. buna imanımız tam. i̇nancımız gereği bir gün muhakkak mazlum zalimden hakkını alacak. amma bu dünyada amma öteki dünyada.
benim korkum şu: acaba mazlum hakkını ararken benden alacağı bir payı da olacak mı? hani belki onlara sadaka olarak verebileceğim 5 lirayı esirgeyip cebime koymuşumdur, belki bir mecrada aleyhlerine bir söz söylenmiştir sessiz kalmışımdır, bir namaz sonrası onlara hayır duada bulunabilecekken sadece kendime dua etmişimdir ne bileyim işte.
yani... belki de yeterince dikkatli yaşamıyoruzdur. belki kimi zaman yaptığımız kaygisizliklarin bedeli ağır olacaktır. nasıl emin olabiliriz ki?
benim korkum şu: acaba mazlum hakkını ararken benden alacağı bir payı da olacak mı? hani belki onlara sadaka olarak verebileceğim 5 lirayı esirgeyip cebime koymuşumdur, belki bir mecrada aleyhlerine bir söz söylenmiştir sessiz kalmışımdır, bir namaz sonrası onlara hayır duada bulunabilecekken sadece kendime dua etmişimdir ne bileyim işte.
yani... belki de yeterince dikkatli yaşamıyoruzdur. belki kimi zaman yaptığımız kaygisizliklarin bedeli ağır olacaktır. nasıl emin olabiliriz ki?
bir arkadaşım israil-azerbaycan-türkiye ortaklığında savunma sanayi üzerine bir projede çalışıyor. bu bilgi burada dursun.
ciğerimi dağlayan şehir gazze. izlerken kahrolmayı öğretti bize.
derdin derdimdir..
kanayan yaran yaram..
sızın sızım..
ey gazze, tevhidi yaşayan aziz şehir..
kanayan yaran yaram..
sızın sızım..
ey gazze, tevhidi yaşayan aziz şehir..
gazzeli mü’min kardeşlerimiz; bu seneden önce de, yıllarca nice eziyet ve işkencelere mâruz kaldılar. senelerdir abluka altında yaşadılar. zaman zaman tekrarlanan saldırılarda nice canlar kaybettiler. filistin’deki zulüm, bir asırdan fazla zamandır devam ediyor.
son bir senedir ise, gazze nüfusunun yüzde 2’si şehîd oldu. ayakta neredeyse hiçbir bina kalmadı.
buna rağmen; filistin’den gelen videolarda, haberlerde ve mülâkatlarda görüyoruz ki onlar;
tevekkül ve rızâ hâlinde yaşıyorlar.
huzur ve sekîneti kaybetmiyorlar.
i̇ntihar, depresyon gibi psikolojik sıkıntılara düşmüyorlar.
hâlbuki;
maddî zenginlik içindeki batılılarda intihar çok yaygın görülüyor. müreffeh ülkelerde, milyonlarca kutu depresyon ilâcı satılıyor. kimse huzurlu değil. i̇lâç kullanmayanlar daha beterine yöneliyor, alkol ve uyuşturucularda saâdet arıyor, sefâlete yuvarlanıyor. aile hayatları bir vîrâneye dönüyor. evlilikler yıkılıyor. saâdet, sefâletlerde aranıyor. neticesi çılgınlıklar, bunalımlar, psikiyatrik rahatsızlıklar ve intiharlar…
demek ki;
gazzeli mü’minlerin yaşadıkları îman; onların tâkatini artırıyor, sabırlarını kuvvetlendiriyor, tahammül güçlerini ziyadeleştiriyor.
tıpkı;
“–ehad!.. ehad!..” diyerek, tevhîdi canları pahasına koruyan, mekke devrindeki ilk müslümanlar gibi…
osman nuri topbaş
son bir senedir ise, gazze nüfusunun yüzde 2’si şehîd oldu. ayakta neredeyse hiçbir bina kalmadı.
buna rağmen; filistin’den gelen videolarda, haberlerde ve mülâkatlarda görüyoruz ki onlar;
tevekkül ve rızâ hâlinde yaşıyorlar.
huzur ve sekîneti kaybetmiyorlar.
i̇ntihar, depresyon gibi psikolojik sıkıntılara düşmüyorlar.
hâlbuki;
maddî zenginlik içindeki batılılarda intihar çok yaygın görülüyor. müreffeh ülkelerde, milyonlarca kutu depresyon ilâcı satılıyor. kimse huzurlu değil. i̇lâç kullanmayanlar daha beterine yöneliyor, alkol ve uyuşturucularda saâdet arıyor, sefâlete yuvarlanıyor. aile hayatları bir vîrâneye dönüyor. evlilikler yıkılıyor. saâdet, sefâletlerde aranıyor. neticesi çılgınlıklar, bunalımlar, psikiyatrik rahatsızlıklar ve intiharlar…
demek ki;
gazzeli mü’minlerin yaşadıkları îman; onların tâkatini artırıyor, sabırlarını kuvvetlendiriyor, tahammül güçlerini ziyadeleştiriyor.
tıpkı;
“–ehad!.. ehad!..” diyerek, tevhîdi canları pahasına koruyan, mekke devrindeki ilk müslümanlar gibi…
osman nuri topbaş
çocuk yazılım mühendisi olacakmış.zahide tuba kor söylemişti gazzeliler çok çalışkan ve mucit insanlardır diye .not ortalaması çok yüksek ve ilk ona girmiş.ilerde belki de büyük hizmetler edecekti.siyonist zalimler onu diri diri yaktılar biz yine hiçbir şey yapamadık kaldı bu yaşamak suçu üzerimizde
