bizim orada ağanın birinin bir köpeği varmış. köpek davul sesine dayanamazmış. nerede davul çalsa koşarmış. ağa, köpeğin bu fingirdemesine çok içerlenmiş. karşılıklı iki dağın başına birer davulcu koymuş. bir davulcu başlamış çalmaya. köpek, o dağa seyirtmiş. dağın tepesine çıktığında öbür davulcu başlamış. köpek, o dağ, bu dağ diye davulun peşinden koşarken çatlamış ölmüş. ağa bunun üzerine keyifli bir cigara içmiş. tabii o zamanlar puro yokmuş.
(bkz:hüsrev ağa)
(bkz:hüsrev ağa)