insanı gıcık eden şeyler – dertli sözlük
kapı gıcırtısı,topuklu ayakkabı tıkırtısı,musluktan damlayan su sesi,saat sesi,
kendi düşüncesini ifade etmekte özgür olduğu dertli sözlükte bile yazdıklarının silinmesi veya eksilenmesi. herkesin kendi düşüncesi değil miydi? peki neden eksiliyoruz o zaman?
sözlük kapsamında ise;

herkesin kendi bildiği şarkılar, sözlerle ilgili girdiği entry'lerin ve hayatlarında yaşadıkları olaylara göre vardığı çıkarımları tez alarak yaptığı yorumların diğer yazarlar tarafından eleştiriye tutulması.

şunu düzelt, şu cümleyi kullanma, bu kelimeyi yazma, bunu sil, bu olmamış, bunda bunu yapmışsın, şundan şunu yapmışsın, o o, bu bu, şu şu... daha da uzatırım ama yeterli görüyorum.

kimse mükemmel değil kimse her şeyi sözlükte ki her yazara beğendirmek zorunda da değil. o sebepten yapmayın böyle şeyler dedirtir insana. :)

sözlüğün uyulması gereken kurallarına uyarak hareket edilen bir ortamdayız ve hepimiz aynı seviyede bilgiye sahip değiliz. o sebepten herkesin bilgi seviyesine saygı duyulmalı, hiç kimseye karışılmamalı gibi düşünceleri de akıldan geçirten şeylerdir.
bir şeyi yapma dememe rağmen sabrımı zorlayan insanların sanki inadına yapıyormuş gibi bu duruma devam etmesi.
erken kalkmak zorunda olmak, uykuya direnen gözlerle alelacele yetişmeye işe çalışırken, yağan yağmurda sırılsıklam olmak yetmezmiş gibi bir de arabaların üzerinize çamur sıçratması.tüm bu aksiliklere rağmen gittiğiniz iş yerinde kaloriferlerin yanmaması ve bütün gün soğuktan donmak.kısa bir süre sonra elektriklerin de kesilmesiyle insanı çileden çıkartan bir güne uyandığını anlamak. her şeye rağmen yağmurun yağışından istifade edip, hadi günümü az da olsa güzelleştireyim diyerek eline aldığın kitabı tam okumaya başlayacakken kapıdan içeri yapmacık gülümsemesiyle samimiyetine hiç inanmadığınız iş arkadaşınızın girmesi.kitap okuduğunuzu görmesine rağmen gelip oturması ve elektrikler gelene kadar hiç durmadan kendini anlatması.
tam olarak allah sabır versin dedirten bir olaylar silsilesi.