pokemon – dertli sözlük
en önemli karakterlerinden olan pikaçunun çizerinin japonyada meydana gelen 9.0 şiddetindeki depremde öldüğü internet sitesinde dolaşan haberler arasında.
yapılan yorumlara bakınca sözlük yazarlarımızın birçoğunun izlemiş olduklarını gördüğüm çizgi film.(http://www.youtube.com/watch?v=7zbbiu7yl9e)
bilimum fantastik çizgi filme örnek olmuştur.ama hiç biri pokemonun populerliğini yakalayamadı yada o zamanlar ben büyümeye başlayınca o çizgi filmlerin pek esprisi kalmadı gözümde.çok sağlıklı bi çizgi film değildir ayrıca küçük bünyelere izletmemek gerekir.
cepten yazdığım için başlık açamadım o yüzden bu başlığın içerisine acilen yazma gereği duydum. :) bu çizgi filmin hala beta sürümünde olan - pokemon go- adında bir oyunu çıktı. bu oyun normal haritalar üzerinden oynanan bir sanal gerçeklik oyunu. oyunu daha ilginç kılansa camilerin ana lokasyon yerleri olması ve camilerin etrafında bolca poke topu toplanabilmesi ve pokemon yakalanabilmesi. bugün bu oyunu oynayan ve camiye de pek uğramayan bir yakınım, bu oyunun yönlendirmesiyle musalla taşının hemen yanında bir pokemon yakaladı. :) konuyla alakalı tahmin edebileceğiniz nüktelerimi yaptığımdaysa yakınımla baya güldük. bir de bu durumda olan bir sürü insan var. oyun insanları harekete geçiriyor, sosyalleştiryor ve camiye getiriyor. :) kardeşlerim, bu sayede anladım ki sanal devrimi daha iyi anlamamız ve muhalefet olmadan önce bu nimeti nasıl bizim yolumuza uygun hale getirebileceğimizi tartışmasız gerekiyor. ve tabi bir de vakit kaybetmeden çalışmaya başlamalıyız.
çocukluğumu çok derinden etkilemiş anime. bir gün annem benin tasolarımı yakmıştı. ben de ağlayarak geceye kadar allah'a dua etmiştim. allh'ım benim tasolarım gitti bunun yerine bana gerçek bulbasaur ver diye. sonra sabah kalktım her yerde bulbasaur aradım ama yoktu. ama bu olay bende travma yaratmıştı bu yüzden büyüdüğümde oyunlarının çoğunu oynadım. bir sürü makale okudum devamını izledim. kendileri animeden önce oyundur.