kibir – dertli sözlük
kişinin insanlığının önüne geçer,yaratan ilim, ibadet, soy, güzellik,mal,mülk, mevki sahibi yapar fakat kişi bunlarla kibrine yenik düşerse yerle bir eder.halbuki bunlar, insanda kalıcı değil, geçicidir.200 bin sene itaat, ibadet eden şeytan, kibirlenip secde etmediği için kibrinden dolayı kovulmadı mı, onun da hz. adem’e secde etmesini engellemişti.nemrut kibirlendi kendini ilah olarak ilan etti,firavun malıyla kibrine yenildi helak oldu.kibir, insanın kendisini üstün görmesidir.kibir dinimizde kalp hastalıklarındandır ve haramdır şeklinde tabir edilir.insanın yaratanı unutması alametidir.'küçük dağları ben yarattım büyüklerse miras kaldı'edası verir şahsa.
peygamber efendimiz kalbinde zerre kadar kibir buluna cennete giremez buyurmuştur.kendini çok değerli görenin allah indinde değeri yoktur,rabbelalemin ona yalın olarak yönelenleri sever.kalbi kaplayan kibir sadece kendini gösterir,başkalarını göstermez,kibirli insan karşısındaki iyiliği-doğruluğu-hakikatı kibrine yenik düşerek inkar edip çürütmeye çalışır.
dücane cündioğlu'ndan kibir üzerine enfes dersler:
(*)filan büyükleniyormuş, falan şişiniyormuş.
i̇yi ama sormalı değil mi, kime nisbetle?
dikkatle bakarsanız görürsünüz, kime olacak, halk arasındaki tüm büyüklenmelerde cüceler cücelere nisbetle.
sokrates mahkum edildiği mel'un zehiri (baldıran otunu) içmeden önce, talebeleriyle vedalaşırken, onlara, kendinize dikkat edin, demiş. sonu sözü buymuş ünlü bilgenin.
kendine iyi dikkat ettin mi ey talib, bu cücelerden biri de sen olmayasın sakın?
öyle ya, firavun'un kendi halkına sarfettiği(sizin en yüce efendiniz benim!) sözüne atfen, i̇mam gazali der ki:

i̇şte her insanın nefsi kendisine aynen böyle söyler.

kendine iyi dikkat et ey talib, bakalım, nefsinin sana sabah akşam fısıldadığı şu mel'un sözü duymayı başarabilecek misin?
duymadığın, duyamadığın için hemen kendini aklamaya kalkışma da usulca bir kenara kaydet:
duymamak olmamak demektir!