sigara

bağımlılık yapan maddeler içinde bırakması en zor olanlardan biri. hatta bırakması en zor olan maddelerin neredeyse başında geldiğini bildiğimiz eroin'le benzer nitelikte bu açıdan. bağımlı hale gelme süresi elbette farklı ama bu iki maddenin bağımlıları, bırakmayı başarsalar da tekrar başlama oranları sigara ve eroinde oldukça yakın bulunmuş. bir de içenleri anlamıyor herhalde ama içilen odaya, kıyafetlere öyle bir siniyor ki kokusu, odadaki her şeyi yıkasanız da kokmaya devam ediyor. her açıdan yaşam kalitesini düşüren bir şey.

bir paket içtikten sonra başımın ağrısı, midemin bulantısından duramadığımdır. ömrüm boyunca sigara nedir bilmezdim. neye bu nefretim, kime bu kadar kızgınım bilmiyorum.efendi, iyi, düzgün biri olmak istemiyorum.ben kötü biri olmak istiyorum.

bir tekinin içindeki nikotini damardan aldığımızda selamızı okutacak olan merettir.zevk vermez kendisinden kaynaklı acıyı hafifletir.bi de bunun 'içilmesi' tabirine uyuzum. neden çekilmesi değil de içilmesi denmiş ki. duman akışkan eyvallah ondan demişiz öyle ee o zaman havaya da içelim diyelim .

en hazmedemediğim varlıkların ileri gelenlerindendir.ne 10 yaşındaki bir çocuğun ne de 70 yaşındaki bir dedenin eline yakışmıyor. i̇nsanların bu kadar yoğun kullanışını ve hakkın bu kadar hafife alınışını hayretle izliyorum. her sigara içenin hakkına girdiği onca insanı düşünerek hesap gününün büyüklüğünü ve kudretini görebiliriz.

bu sene kurtulduğum illet.artık merdivenleri çıkabiliyor, yokuşlarda soluk soluğa kalmıyorum.ayrıldıktan sonra bana küçük (*) bir göbek hediye ettiğini düşünürsek nazik bir illet diyebiliriz.

yağmurlu bir gün, hastanenin önünde beklerken hasta yakını sigara yakıyor. bırakacağım ama bir türlü bırakamıyorum diyor. sonra açıklıyor bırakamama nedenini. adam kasap imiş. bazen et bitiyormuş dükkanda, hayvan bulması gerekiyormuş, koşturması gerekiyormuş, her zaman istediği şekilde yürümüyormuş işler. adam da stresten dolayı bırakamıyormuş. bunu gördükten sonra, bahanesi eksik olmaz diye düşündüm. ara ara sigara içmediğim dönemler oldu, bir kaç ay filan. bir seferinde, en sıkıntılı ve stresli olduğum döneme denk gelmişti bıraktığım dönem. bunu gördükten sonra da, ne kadar sıkıntı stres olsa da içmeden de oluyormuş diye düşündüm. referans olmayacağını herkes bilir ama gene de, sigara için kısakürek'in söylediği sözleri filan referans almamak lazım. velev ki o da insan, o da hata yapabilir. ne derece hata olduğunu (sigaranın zararını) belki o günün bilgisi açıklayamaz, belki hatasını bilerek veya bilmeyerek süsleyebilir. örnek almamak lazım, örnek vermemek lazım. çevredeki sigara içen güzel insanları da zihnen sigaranın vicdani yükünü hafifletmede kullanmamak lazım. son bir iki aydır meslek ve mekan gereği içmediğim, ama defalarca rüyalarıma giren sigara. umarım bir daha hayatıma girmezsin.

çocukların, babam ölecek korkusu yaşamasına vesiledir. zehirdir. zıkkımdır.

kimi zaman iyi çoğunlukla beterdir.

şair ve sair sanatçılar -sanki ilhamlarını getiren şeymiş gibi - bolca içli dışlı oldukları nesne.
dede ve babalar için nasihat kaynagı:''aman olum ben içtim bak şimdi bırakamıyorum mereti''.(:
meret kelimesinin en fazla yerine kullanıldıgı nesne.sakız ve parfüm işletmelerinin gelirlerini artıran yegene ihsan.
okulda arkadas muhabbetine en iyi gittigi söylenen ve bunu söyleyenlerin 30 sene sonra -yasarlarsa tabii- ah-u vah ettikleri içecek.içecek olmasını asla anlayamadıgım hilkat garibesi.
kimilerine göre ''helalse içilen haramsa yakılan bi ot''.
kimisi icin artistlik kapısı.dar pantolonlu erkeklerin ellerinde tasıdıgı iki seyden biri.
şebnem ferah ve müslüm gürsesin sarkılarına isim olacak kadar önemsedigi nesne.
ülkemizde en fazla kacagı kullanılan nesnelerden biri.
 

biz içimize çekerek onu kısaltırız, o da bunun altında kalmaz ömrümüzü kısaltarak karşılık verir.(*)