yüksek lisans – dertli sözlük
sınavlarıyla değil de mülakatıyla gözümü korkutan, yapmak istediğim alanda istediğim okulların programı açmaması, lisans eğitiminin bir üst mertebesidir.
yüksek lisans yapmak için ales puanı şart, bazı üniversiteler dil puanı (üds, ya da kendi bünyesinde yapacağı dil sınavı puanı) istemekte. üniversite ve bölümden bölüme, ales ve dil puanları da değişmekte. okullar şartlarını internet sitelerinde açıklıyorlar, uygun şartları taşıyan adaylar açıklanan tarihlerde okulların sitelerinden önkayıt yapıyorlar, daha sonra belgelerini teslim edip, mülakata çağırılıyorlar. kilit nokta mülakat. sonrası zaten malum, kabul edilirsen okul sürecin başlıyor, edilmezsen de kısmet.
erkekler için askerliği, kızlar için evliliği tehir etme aracı olarak kullanılmadığı sürece faydalı olabilecek eğitim.
aman danışmanınızı iyi seçin. yüksek lisans bir lükstür. bu lüksün burnunuzdan gelmesini istmiyorsanız, danışmanınıza, tez konunuza ve bilgisayarınıza dikkat edin. başka da bi şey demiyorum.
akademisyenliğe giden ilk adım.günümüz türkiyesinde üniversite mezunu olmanın da manasızlaştırıldığı için sanki makbul bir eğitim almış olmanın en alt seviyesi kabul edilmeye başlanmış durumda.
üniversitedeki hocaların aslında ne kadar varoş olduğunu görmenize yarayan eğitim. 200 sayfada tek bir cümle katkısı olmayan hocanın mezuniyet evraklarına imza atmaya üşendiği için yerine imza dahi atmıştım. kaldı ki, burası da mühendislik alanında ilk 10'da gösterilen bir yer. hocanın esas odaklandığı şey tez değil de çıkarabileceğiniz makalenin kendi akademik notuna etkisi oluyor. yazık günah gerçekten.