mehmet akif ersoy – dertli sözlük
zulmü alkışlayamam
zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
biri ecdadıma saldırdımı,hatta boğarım!...
-boğamasam da!
-hiçolmazsa yanımdan kovarım.
üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum
kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
kanayan bir yara gördümmü yanar ta ciğerim,
onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım.
çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
i̇rticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu?

mehmet akif ersoy
(http://www.youtube.com/watch?v=hbrie39-vio)
tahirin oğlu akif. temiz tahirin oğlu akif. yetim büyümüş yoksul büyümüş ama büyümüş.çocukluğunda bahtiyar imiş cidden. harimi ailenin farkı yokmuş cennetten. ah o yangın...kül etmiş bir gün evlerini. o yıl hem evlerini hem babasını kaybetmiş.sonra hukuk okumak istemesine rağmen kolay iş bulmak için baytarlık okumuş.herkes akıllarınca alaya almış baytarlığını. hatta o fransız tavrıyla bir genç yaklaşarak: ' o mösyö ooooooooo.siz baytarmışsınız doğru mu? ' demiş. mehmet akifte ' evet efendim bir yeriniz mi ağrıyor' deyivermiş.kimseyi kıramazmış aslında.kendinden başka kimseyi.....
darül fünunda yani üniversitede ders okutmuş. hatta onun kılık kıyafetini inceleyen bir kişi burada ne yapıyorsunuz. hademe misiniz diye sorunca hayır demişler. o zaman kendi kendine bu kılıkta da öğrencide olamaz.zaten yaşıda var diyerek bayağı merak etmiş.ben müallimim deyince genç allah allah diyerek arkasına baka baka gitmiş. yani kendini bilmez bir türlü yakıştıramamış müallimliği mehmet akife.
daha neler neler.......
daha bir asır geçmemesine rağmen biz onun eserlerini bir mütercim kişi ve ya sözlük olmadan anlamıyoruz.affff affff


bize bir nazar oldu
cumamız pazar oldu
bize ne oldu ise
hep azar azar oldu.

selametle..........
düşmanlarının tazyikiyle kendi oğulları tarafından canlı canlı kabre konulmuş bir yaşlı devin temiz vicdanıdır, ciğeridir, gözyaşlarıdır ve her şeye rağmen geleceğe ümit dolu bakışlarıdır.

"atiyi karanlık görerek azmi bırakmak
alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak
dünyada görsem inanmam ki gözümle
mümin bir kimse gebermez bu ölümle"
herkesi tekfir eden bir takım insanlar şimdi de akif'e saldırmaya başladı. selefilik ittiham ediyorlar. zaten o da mezhep kitapları yazmış ya hep! okumayalım o yüzden aman.


bir sözün kıymetini tartmadan önce iyice değerlendirmek lazım. "kim söylemiş? kime söylemiş? niçin söylemiş? ne makamda söylemiş?" bir bakmak lazım. yoksa idrak tutulması yaşıyoruz. allah tartıda yanlış yapmaktan muhafaza eylesin.

ama i̇slam tarihine şöyle bir bakıp çok defa göründüğü gibi iyice incelendiği zaman maalesef eleştirilerin ardında siyasi-duygusal sebepler görünüyor. mehmet akif'in sultan abdulhamid'e sözlerinden dolayı öfke pusulaları hemen akif'e yöneliyor. yazık...