dücane cündioğlu – dertli sözlük
bu ne idüğü belirsize soruyorlar: allaha inanıyor musun diye... hemen sinirleniyor, volumü artırıyor, inansam ne olur inanmasam ne olurdan giriyor, sonra namazı soracaksınız filan deyip agresifliğini kusuyor..

nedeni şu: bu soru, allaha inanmayan birini dışlayan güruhtan direk uzaklaştıracak. allaha inanmayanı dışlayan kitle, yani onun için müşteri kitlesi onu direk bertaraf edeceği için sinirleniyor.

niye korkuyosun kaybetmekten, reklamın müşterin azalmasından niye korkuyosun, dalgana bak, tarafını seçtin, hilekar ve hafiyye oyunları oynama, merdane inandığın gibilerle yaşamayı kabullensene.

bi de az ziftlen, o ses tellerini ne hale sokmuşsun
din adına yapılan bir vaazın yaşantıma katkısı olmuyor ve anlatılanlar zihnimdeki soru işaretlerini çoğaltıyorsa bu kişinin felsefe yaptığını düşünürüm. filozoflarının yolu ise yol değil. hangi felsefi düşünce insanı içine düştüğü kör kuyudan kurtarmış?

bir vaazı dinledikten sonra kalbim yumuşamıyorsa, islamı daha güzel daha ihlaslı yaşama şevkiyle dolmuyorsam o vaazda veyahut bende bir sıkıntı olduğunu düşünürüm.

hele ki bir vaazı dinledikten sonra islam hakkında aklımdaki soru işaretleri artıyor, bu sorular imanıma zarar veriyor ve bu soru işaretlerini çözmenin bana bir katkısı da olmuyorsa anlatılanların şeytanın fısıldadıkları olduğunu düşünürüm.

i̇sterseniz islamı bağnazca kabul ettiğimi söyleyebilirsiniz, isterseniz de kocakarı imanı bu diyebilirsiniz. umrumda değil.