sancaklar camii

mimar emre arolat'ın, hira mağarası'ndan esinlenerek inşa ettiği cami. cami büyükçekmece'de, yerin altı metre altında, bir mağarayı andırıyormuş. henüz gidip görmek nasip olmadı ama, biraz ürkütücü. özellikle minaresi, mustafa kutlu'nun deyimiyle "meçhul bir asker anıtı". olumlu-olumsuz eleştiriler var cami üzerine. özellikle yeni yapılacak camilerin günümüz anlayışına göre yapılması gerektiği, sinan usulü camilerin kopyasının yapılmasının nostaljiden öteye gidemediğini de savunanlar var.

(http://www.arkiv.com.tr/proje/sancaklar-camisi/2049)

insan camide kubbe arıyor sonsuzlukla bütünleşen, aydınlık arıyor. bir yandan da çok fazla eleştiriyi de haketmediğini düşünüyorum bu tarz camilerin. zira, yeryüzü bize mescit kılındı. üzerinde yaşadığımız mekânın bütününden sorumluyuz.

ömer lekesiz gitmiş, görmüş, yazmış.

(http://yenisafak.com.tr/yazarlar/omerlekesiz/cami-olsa-da-gorseydik/46718)

yanlış bir düşüncenin ürünü olan cami. öncelikle ilk bakışta herkese hoş görünüyor. ama bu heyecanlı bakışın ardından, sakin ve selim bir kafa ile düşününce durumun hiç de öyle hoşlanılacak bir tarafı olmadığı ortaya çıkıyor.
islamiyet'te ibadethane anlayışı sosyal bir mekan algısı oluşturmaya dönüktür. mescid-i nebevi buna bir örnektir. her daim caminin sosyal bir mekan olması gerekli. rasulullah (sav) camide birçok sosyal etkinlik düzenletmiştir. bu nedenle cami bir toplanma mekanı, bir sosyalleşme mekanı, aynı zamanda bir ibadethanedir. bu nedenle müslümanların ibadethaneleri bu çerçevede yapılmalıdır.
bir diğer nokta islamiyet'te ruhbanlık, keşişlik gibi bir takım din adamlığı sınıfları yoktur. müslüman, halka karışan sosyal bir insandır. sancaklar camii'ne mağara havası verilerek inzivaya çekilme düşünce ortaya konmuş. bu nedenle dinimizdeki ibadethane anlayışına uygun değil.
camiler aydınlık, ferah ve geniş mekanlardır. böyle olur ki insanlar girdikleri zaman kasvet yerine huzur bulsun. oysa adı geçen cami gayet kasvetli inşa edilmiş. kasvet, kiliselerde ve özellikle hristiyan dehlizlerinde meydana gelir. bu nedenle bu haliyle de dinimizdeki ibadethane mantığına uymamaktadır.
mimarı tanımadığım için caminin bu şekilde neden imar edildiği ile ilgili bir yorum yapmak istemiyorum. ama bence bu şekilde yapılmasının altında başka gerekçeler olabilir.