merhum aliya izzetbegoviç'in vefatının yıl dönümüydü dün. önceki senelerde olduğu gibi yine birçok kurum ve kuruluş aliya hakkında bir sürü program düzenledi. düzenlenen bu programların işlevinin ne olduğu, ne olması ne olmaması gerektiğiyle alakalı merhum akif emre bundan tam 5 yıl önce bir yazı kaleme almış. yazısında aliya'nın vefatının 5. senesinde yazdığı "aliya nasıl anılmamalı" başlıklı yazısını da alıntılamış.
yazılar güncelliğini bugün de koruyor, hatta üzerine koyarak devam ediyoruz akif emre'nin eleştirdiği türden programlar yapmaya.
----- alıntı ------
aliya göçeli beş yıl olmuş. 19 ekim 2003''de kaybettiğimiz aliya için türkiye'de çeşitli anma toplantıları düzenleniyor. bir faninin her yıl anılması, varsa eğer, bıraktığı mirasın hatırlanmasına, muhasebe yapılmasına vesile oluyorsa anlamı olabilir. ayrıca belki rahmet dilekleriyle bir fatiha gönderilmesinden öteye ona bir katkısı olamayacağı açıktır.
aksi takdirde, anılmaya değer görülen bir insanın ardından ağıtların yakılmasının bir tür pagan ayinine dönüşme tehlikesi her zaman için vardır. hele anılan kişi bir müslüman'sa, içi boş sözlerle yüceltilerek totemleştirilmesi, ritüel haline gelen törensel ayine dönüşmesi ona yapılacak en büyük haksızlık olur. hele bu tür anmalarda anılandan çok kendini anlatarak ölenin ismi üzerinden kişisel konumları, siyasal tutumları meşrulaştırma ve pekiştirme gayretleri modern dünyada çok daha albenili ve organize biçimde icra ediliyor. anılanı yücelterek kendini, kişisel konumunu sağlama alma hastalığı her toplumda olagelmiştir. aliya sevgisi üzerinden hatasız bir aliya portresi çizmek de aslında kendi yapıp ettiklerimizi onaylatmak anlamına gelir.
bu dünyadan arkasında bir fikir, bir hedef göstererek gidenlerin eserleri üzerinde yeniden düşünmeye, yeniden üretmeye vesile olacaksa ne ala. bunu vesile kılarak bir ideali, davayı, düşünceyi canlı tutmak, yeniden yorumlamak, yeni bir ruh ve heyecan katmak anlamında hatırlayış bir meşalenin elden ele taşınması için önemli.
yoksa totaliter rejimlerin lider fetişizmine benzer anmalar, nuri pakdil''in müthiş benzetmesiyle “put yapımevi"ne taş taşıyıcısı konumuna düşürür hepimizi.
yüzyılımızın hem bir düşünür hem de bir lider olarak i̇slam dünyasına bir miras bırakabilmiş ender isimlerden bir olarak aliya'yı seremonik anmalardan çok onun düşünce ve eylemi etrafında konuşmak, onu vesile kılarak sorunlarımız üzerine konuşmak hem bir vefa borcu hem de geleceğimizi doğru okumak için gereklidir.
----- alıntı ------
https://www.yenisafak.com/yazarlar/akif-emre/aliya-tedirginligi-2033621
yazılar güncelliğini bugün de koruyor, hatta üzerine koyarak devam ediyoruz akif emre'nin eleştirdiği türden programlar yapmaya.
----- alıntı ------
aliya göçeli beş yıl olmuş. 19 ekim 2003''de kaybettiğimiz aliya için türkiye'de çeşitli anma toplantıları düzenleniyor. bir faninin her yıl anılması, varsa eğer, bıraktığı mirasın hatırlanmasına, muhasebe yapılmasına vesile oluyorsa anlamı olabilir. ayrıca belki rahmet dilekleriyle bir fatiha gönderilmesinden öteye ona bir katkısı olamayacağı açıktır.
aksi takdirde, anılmaya değer görülen bir insanın ardından ağıtların yakılmasının bir tür pagan ayinine dönüşme tehlikesi her zaman için vardır. hele anılan kişi bir müslüman'sa, içi boş sözlerle yüceltilerek totemleştirilmesi, ritüel haline gelen törensel ayine dönüşmesi ona yapılacak en büyük haksızlık olur. hele bu tür anmalarda anılandan çok kendini anlatarak ölenin ismi üzerinden kişisel konumları, siyasal tutumları meşrulaştırma ve pekiştirme gayretleri modern dünyada çok daha albenili ve organize biçimde icra ediliyor. anılanı yücelterek kendini, kişisel konumunu sağlama alma hastalığı her toplumda olagelmiştir. aliya sevgisi üzerinden hatasız bir aliya portresi çizmek de aslında kendi yapıp ettiklerimizi onaylatmak anlamına gelir.
bu dünyadan arkasında bir fikir, bir hedef göstererek gidenlerin eserleri üzerinde yeniden düşünmeye, yeniden üretmeye vesile olacaksa ne ala. bunu vesile kılarak bir ideali, davayı, düşünceyi canlı tutmak, yeniden yorumlamak, yeni bir ruh ve heyecan katmak anlamında hatırlayış bir meşalenin elden ele taşınması için önemli.
yoksa totaliter rejimlerin lider fetişizmine benzer anmalar, nuri pakdil''in müthiş benzetmesiyle “put yapımevi"ne taş taşıyıcısı konumuna düşürür hepimizi.
yüzyılımızın hem bir düşünür hem de bir lider olarak i̇slam dünyasına bir miras bırakabilmiş ender isimlerden bir olarak aliya'yı seremonik anmalardan çok onun düşünce ve eylemi etrafında konuşmak, onu vesile kılarak sorunlarımız üzerine konuşmak hem bir vefa borcu hem de geleceğimizi doğru okumak için gereklidir.
----- alıntı ------
https://www.yenisafak.com/yazarlar/akif-emre/aliya-tedirginligi-2033621