bazen sadece peynir ekmeğin saklandığı çantalardır. ikinci dersin teneffüsünde masalar üstüne güzelce açılır. içinde elbezi de saklanır.
içi çok pis kokan ilkokul gereci, zeytinin, peynirin, poğaçanın, bazen yumurtanın ve hatta köftenin kokusunun buluşmasıyla kokudan devrilen, boynumuza astığımız, servise yetişmek için ya da okuldan eve koşarken boynumuzda bir o yana bir bu yana savrulan minik çanta, bazen içindeki bitmediği takdirde annenin eve gidince kızacağı bilindiği için eve dönüş yolunda ağzı açılıp içindekilerin tüketilmeye çalışıldığı anı dolu çanta.
daha çok kantin sırasına giremeyen 1 ve 2. sınıfların kullandığı çantadır.
ilkokullu miniklerin öğle arası içinde ne olduğunu merak ettikleri çanta. heyecanla fermuarını açarlar. içindekine ufak göz attıktan ya yüzleri güler, yahut da yüzleri düşer. (*)
ne kadar kötü koku yuvası da olsa ne kadar içinde anı biriktiriyor bile olsa en yararlı olan çantadır.bel ağrılarına neden olan okul çantasından veya içinde abur cubur olan çantalardan ziyade daha yararlıdır.peynirin, zeytinin, yumurtanın, ekmeğin verdiği vitamin, protein yararlarını başka nerde bulabilirsin ki. şimdi bile kınanmayacak olsa devam edilmesi gereken bir şey bence.
boyumun uzaması için içinden hep kutu süt çıkan bu yüzden sütlerimi bitirmeden çöpe atmama vesile olan pembe çantamsı şey.sanırım bunun için çantayı suçlamamalıyım ama napalım hep süt çıkmasaymış.
(bkz:üzgünüm artan sütler..)
(bkz:üzgünüm artan sütler..)
okulda öğün atlamamak için annelerimizin içine yiyecek koyduğu çanta.benimkinden hep süt ve kek çıkardı bende meyve suyu içenlere özenirdim. çocukluk işte halbuki süt daha faydalı:).
