cemal süreya – dertli sözlük
cemal süreya deyince ilk olarak aklıma bir sezai karakoçla dostluğu gelir bir de bir iddia sonucu soyadından y harfini eksiltmesi..
iki çay söylemiştik orda,
biri açık
keşke yalnız bunun için
sevseydim seni.. diye yazan büyük şairimiz.
--spoiler--

biliyorum sana giden yollar kapalı

biliyorum sana giden yollar kapalı
üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni

ne kadar yakından ve arada uçurum;
insanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

uyandım uyandım, hep seni düşündüm
yalnız seni, yalnız senin gözlerini

sen bayan nihayet, sen ölümüm kalımım
ben artık adam olmam bu derde düşeli

åžimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği

kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki

tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini

ã‡ocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
bu böyle pek de kolay değil gerçi...

alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
bunun verdiği mutluluk da az değil ki

ã‡ıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

inan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
yalvarırım onu okuma çarşamba günleri

cemal süreya

--spoiler--

http://www.youtube.com/watch?v=obkb_7gmch0
bugün doğduğu gün imiş...

...
(i: yıldızlar kıyamet gibiydi kaldırımlarda
çünkü biraz evvel yağmur yağmıştı
adam bulut gibiydi, hatırladı
adamın ayaklarının altında
yıldızların yıldız olduğu vardı
adam yıldızlara basa basa yürüdü
çünkü biraz önce yağmur yağmıştı.)
...
ismi aşk ile, öpüşlerle, lirizm anılır. diğer ikinci yeniciler bir tren yolculuğu tadında iken, cemal süreya'da ılık bir vapur havası vardır. insanların özlem tarafıdır, aşk tarafıdır. "ben bütün hüzünleri denemişim kendimde bir bir denemişim bütün kelimeleri." der ve kelimelerle insanın canına okur. sayesinde şiire ve bahsettiği duygulara saygı, yalnız patronuna karşı 'tabi efendim'den öteye gidemeyen türden değil, bir çocuğun konuşmak için namazını bitirmeni beklediği bir andaki gibi bir saygı duyulur.