tek başına olduğunu hisseden, düşse elinden tutacak kimsenin bulunamayacağına inanan insanın hissettiği kaygı.(*)
zamanı yorumlamak ve değerlendirmek hususunda geçmiş elemiyle benzerlik gösteren kaygı.
tevekkül azlığından başa gelir.
maddi kaygular daha baskındır.
oysa kişi ne kadar çırpınırsa çırpınsın kendine isabet edecek olan hayır veya şer her halükarda ona olaşır.
maddi kaygular daha baskındır.
oysa kişi ne kadar çırpınırsa çırpınsın kendine isabet edecek olan hayır veya şer her halükarda ona olaşır.
tevekkül noksanlığından dolayı meydana gelen bir güvensizlik hissi. eğer kişi kendi geleceğine kaygı duyuyorsa, tevekkülü artırması gerekir. eğer kişi içinde bulunduğu toplumun, topluluğun gidişatıyla ilgili kaygılıysa, bu topluluğun ya da toplumun geleceğiyle ilgili endişeliyse, bu onun hassasiyetini gösterir. bu kaygı, kaygı duyan kişiyi, çalışmaya, hakkı ve hakikati anlatmaya yöneltmelidir. işte o takdirde bu kaygı, onun sevap hanesine dahi sevap olarak dahi yazılır.
insanın bütün kaygılarının, rahatsızlıklarının belki de kaynağıdır.
geleceğe dair bir mesele gündeme girdiği zaman insan daha da başka bir şeyle ilgilenemiyor.
geleceğe dair bir mesele gündeme girdiği zaman insan daha da başka bir şeyle ilgilenemiyor.
ahiret kaygısı olarak yaşanırsa hiçbir kaygıya mahal bırakmayacak neticeleri beraberinde getirir allahin izni ile.
