ince memed – dertli sözlük
yaşar kemal'in 1955 tarihli romanı. çukurova'da geçen romanda, haksızlığa dayanamayıp dağa çıkıp eşkiyalığa soyunan adamın hikayesi. edebiyatımızın en güçlü kalemlerinden biri olan yazarı okurken, kaptırıp gidersiniz kendinizi. tasvirleri o kadar güçlüdür ki, romanın kahramanları sağanak altında iken siz de ıslandığınızı hissedersiniz nerdeyse. aynı zamanda, geçmiş dönemlerden kesitler de sunar bu roman. candarma ile köylüleri, toprak sahiplerini ile makam sahiplerini, yanlış yapanı, zulmedeni, cahil insan karakterlerini anlatır, bir nevi tecrübe de sunar belki hiç yaşama imkanı bulamayacağımız hayatlara dair. -- spoiler ---- spoiler --karnımızı doyurmak için oturup içtiğimiz bir çorbayı bir de mahpustaki hatçe'nin, oğlu öldürülmüş ve hapse düşüp yemek içmekten kesilmiş iraz teyzeye nasıl ikram ettiğine bakalım:"bugün çorbaya bolca yağ da koymaya karar verdi. geldiğinden bir ay sonra, bazı zengin mahpusların çamaşırlarını yıkamaya başlamıştı. o sebepten birikmiş birkaç kuruşu vardı. çarşıdan, mahpuslara bir kız çocuğu, yiyecek öteberi alırdı. kızı çağırdı, eline bir elli kuruşluk verdi. "git yağ al gel, buna," dedi. sevinçten uçuyordu. ne olursa olsun kadın konuşmuştu. konuşan insan, öyle kolay kolay dertten ölmez. bir insan konuşmadı da içine gömüldü müydü, sonu felakettir. i̇şte buna seviniyordu."velhasıl, nasıl şehirden uzaklaşıp bazen sakin bir yerde nefes alma ihtiyacı hissediyorsa insan, sanallaşmaktan da uzaklaşıp bazen bir nefeslik kitaplara ihtiyacı oluyor, bu da onlardan biri. vesselam...