kıyamet hadisleri – dertli sözlük
islam dünyası'nda sıklıkla sömürü aracı olarak kullanılan gaybi hadislerdir.gaybi hadislerdir. çünkü hadislerin büyük çoğunluğu mecaz içerir. o dönemin insanlarının anlayacağı şekilde betimlemeler vardır. bu nedenle hadislerin çoğu müslümanlar tarafından açıkça yorumlanamaz. hadislerin hepsi değil ama büyük bir çoğunluğu ya uydurmadır ya da zayıftır.bir de kıyamet hadislerinin içerisinden bazıları peygamber efendimiz'e atfedilen uydurma hadisler vardır. rasulullah (sav)'in ahirete irtihalinden sonra yaşanan bazı siyasi olaylar, bazı çıkar grupları tarafından manipüle edilmiştir. hadis külliyatlarının bazıları bu hadisleri uydurma ya da zayıf diyerek tasnif etmiş fakat bazı dönemlerde yaşanan yangınlar, külliyatların kaybolması vs. gibi nedenlerle bu tasniflerin bir kısmı kaybolmuş. alimlerin bazıları hadisleri yazmış, hadis hassasiyeti nedeniyle pek de tasnife tutmamış. bu gibi nedenlerle günümüzde birçok kıaymet hadisleri diyerek birçok kitap, risale basılmakta. konuşmalar yapılmaktadır. islam tarihi boyunca, mehdi, isa (a.s)'ın gökten inişi, kıyamet hadisleri hep manipüle edilmiş, topluluklar kışkırtılmış, savaşlar yapılmış, bazı savaşların sebepleri olmuştur. bunlara biraz değinelim.11, 12 ve 13. yy'larda islam dünyası üst üste felaketler yaşamaktaydı. bir taraftan haçlı seferleri, diğer taraftan, batıni tehlikesi ve şii isyanları, öteki taraftan moğol istilası ve üstüne üstlük müslüman devletlerin birbirleri ile savaşları amansız bir bir coğrafya olan ortadoğu'yu kan gölü haline getirmişti. böyle bir ortamda her kesim kendi topluluğunu diri tutmak ve moral vermek için çeşitli yollar deniyordu. işte böyle bir dönemde kıyamet hadisleri sıklıkla konuşulur olmuş. moğol istilasının ve haçlı seferlerinin verdiği umutsuzluk ve kaos ortamıyla yüzleşmekte zorlanan müslümanlar, artık kendileri için kıyametin geldiği ve dünyanın sonunun geldiği şeklinde yorumlamışlar. bununla ilgili risaleler yazmışlar. günümüzde kıyamet hadiseleri ya da hadisleri diyerek okuduğumuz hadiselerin birçoğu o dönemde o dönemde öyle bir ortamda ortaya çıkmıştır.bunun haricinde islam dünyası için böyle bir felaket 18. 19. ve 20 yy. larda tekrar cereyan etmiş ve aynı söylemler ve menkıbeler tekrar anlatılmaya başlanmıştır. arap baharı ve suriye olayları ile tekrar gün yüzüne çıkmış ve yeniden bir manipülasyon aracına dönüşmüştür. müslümanlardaki kıyamet hassasiyetini iyi bilen ingiliz aklı ve kıyametçi evanjelistler, müslümanları kıyamet olduğuna ikna etmek için suriye'de ve ırak'ta bir tiyatro çevirmeye yeltenmiştir. ki amaç aslında müslümanların tamamının topyekun savaşla yok edilmesi bile olabilir. müslümanlar kıyamet olduğuna ikna olacak ve dünya savaş sahasına dönecek, müslümanlar savaştan savaşa koşacak ve batı da türlü bahanelerle müslümanları öldürecek. kıyamet hadisleri diyerek mehdiliğini ilan edenler, örgütüne adam toplayanlar bile olmuş. aslında çoğu zayıf olan belki isnadı peygamber efendimiz (sav)'e bile ulaşmayacak bir takım sözler vasıtasıyla sık sık müslümanlar manipüle edilmiş. osmanlı'nın 1. dünya savaşı'na hızla koşmasının maddi sebepleri var idi. osmanlı halkını savaşa iten manevi sebepler de isnadı bile belli olmayan bu hadislerdir. ittihatçıları savaşa sürükleyen manevi tazyik de aslında bu hadislere olan derin inançtır. bu nedenle toplumsal olayların yorumlanması, bazı siyasi gerçekleri gözardı ederek, menkıbeler vasıtasıyla yapılmaz. doğu toplumları duygusal toplumlardır. bunu gözardı etmiyoruz. lakin her seferinde aynı duygusallıkla aynı hata içerisine düşülmemeli. tarihten dersler çıkarılmalı ve ibret alınmalı.